49 entry daha
  • --- spoiler ---

    hayat var'la, bir anda acayip bir çıkış yakalayan ve bambaşka bir sinema dilini geliştiren reha erdem'in, yeni başyapıtı. sinematografisini tarkovski'yle kıyaslayanlar yanılıyor bence... kars'te çekilen film illa ki güzel ve uzun planlar sunuyor izleyiciye, lakin erdem'in asıl beslendiği kaynak kuzey avrupa sineması... luc besson biraz da. o nedenle kıvrak bir dil geliştirebilmiş, sürreal atmosferde, gerçek hayatın içinden anlatıyor hikayesini. karakterleri oldukça ironik... mesela kosmos bir isa kopyası, bir yandan da hırsız, lakin onun isa'dan kopuşu aslında keramet gösterip yardım ettiklerinin ya ceza görmesi yahut ölmesi.

    ve aşk: neptün'le kosmos'un belediye binasının üst katındaki karmaşık evde ellerine ve ayaklarına boya sürerek başladıkları o "tribal" kopuş sahnesiyle birlikte, aşkı anlatmanın sonsuz yolu olduğunu bir kez daha gösteriyor reha erdem. inlemeler, nefes alış verişler, çığlıklar... insanın hayvan olduğuna vurgu yapan ve aşkı tutup ayaklarından yere indiren, bunu mistik bir anlatımla ortaya koyan muhteşem bir "an".

    büyük ve bozuk saatleri şehrin... meydandaki heykel. şehrin içinde sürekli birbiriyle karşılaşan, yardımlaşan, kavga eden, düğünde oynayan, terk edilen, hastalığı görülmeyen, hırsızlığa maruz kalan insanları... bir türlü gömülmeyen ve hak iddiasında kullanılan babanın tabutu, gökten düşen uydu ve işaret.

    anlattıkları bu kadar "gerçekçi" olup da anlatımı bu kadar mistik olabilen çok az sinema filmi izlemişimdir. reha erdem, kendine özgü bu dille çekeceği her filmde, bambaşka bir tat bırakacak zihnimizde. semih kaplanoğlu'nun mistik hikayeleri determinist kalıplarla heba ettiğini görünce, reha erdem'e daha çok kayıyorum üstelik... hem erdem'in şifacı/hırsız karakteri her türlü daha çok anlam üretiyor yusuf'un kendinden menkul şairliğinden... daha şiirsel.

    http://www.sakinkafa.com/kosmosun-orta-yerinden/

    --- spoiler ---
267 entry daha
hesabın var mı? giriş yap