3 entry daha
  • başıma gelen şey. ilkokuldan önce sol elimle yazarmışım, net hatırlamıyorum. ancak ilkokul 1. sınıfta öğretmenimle ailemin birleşerek kurdukları komplo sonucunda sadece yazıyı sağ elle yazmaya başladım. ancak, raket tutmak, çatal kaşık kullanmak ve sair geri kalan her şey sol elle, acemi elimle. mesela sağ ellilere göre yapılmış makas hep sorun oluyor. ve en önemlisi kendimi bir solak olarak tanımlıyorum. yazı tamamen bir istisna. her işinde her iki elini birden kullanabilen bideksterlerden olmadım ama yazı yazan elimi değiştirmeye zorladılar diye travma da yaşamadım, bir sıkıntısını da çekmedim.

    ailemin ve öğretmenimin sağ elle yazmaya zorlamasının temelinde dini hurafeler veya başka masallar olmadığına eminim. sadece sol elle yazılan yazının eciş büçüş ve okunaksız olacağı fikrinden hareket ediyorlardı. nitekim, iş sofra adabına geldiğinde çatalı sağ elle kullanmam için hiç baskı yapmadılar.

    solak çocuğu sağ elini kullanmaya zorlamanın gelişimi olumsuz etkileyeceğine dair raporlar sonradan çıktı ve çocuktaki başka sorunlar izole edilerek bütün musibet sadece bu zorlamanın sırtına yüklendi gibi geliyor bana. galiba bir durumu medikalize etmek ve illa bir teşhis koyma merakı aslında önemli bir sorun olmayan şeyleri rahatsızlık haline getirebiliyor. ebeveynler memnun oluyorlar çünkü böylece problemin adı etiketlenmiş oluyor. ellerinde somut bir şey oluyor. diğer yandan, terapistler de memnun oluyor çünkü böylece bir problemi çözdüklerini sanıyorlar; mesleki tatmine eriyorlar.

    çocuğa veya ebeveyne bunun bir sorun yaratacağı söylenirse tabii ki yaratır. böylece diğer ve daha önemli sorunların halının altına süpürülmesi fırsatı da doğmuş olur.

    mesela, sünnet olayını düşünün. kapalı bir toplulukta sünneti istisnasız herkes onaylıyorsa ve hatta yüceltiyorsa bir oğlan çocuğu çükünden bir gıdım kesildi diye travma yaşamaz. ama ne zaman ki açık toplumda bilginin dolaşımı hızlanır sünnetin travma yaratma potansiyeli olan bir vahşet olduğu fikri o topluluğa sızar ve hatta yaygınlaşır, işte o zaman o çocuğun ve ebeveynlerinin aklına kurt düşer ve ittire kaktıra bir teşhisin konusu haline gelir. mühim olan, "bilişsel çelişki" yaşamamak. özetle böyle.
717 entry daha
hesabın var mı? giriş yap