8 entry daha
  • 600 küsür sayfa olduğuna bakmayın, bence oldukça sürükleyici bir kitap. özellikle tarihi ve tarihsel karakterleri sevenlerin daha çok ilgisini çekecektir. dracula efsanesinin arka planında balkanlar ve osmanlı tarihini de anlatıyor. karakterler dracula’nın peşine düşüp türkiye, bulgaristan, macaristan, romanya derken dere tepe dolaşıyorlar. fransa, italya, ingiltere ve abd de kitapta geçen diğer birkaç ülke. (şimdi bakınca 80 günde devr i alem gibi anlattığımı farkettim, neyse) malum şu sıralar vampirizm mevzusu aldı yürüdü ama bu roman piyasadaki diğer kitaplarla kıyas kabul etmeyecek kadar iyi, zaten janr olarak da bambaşka bir yerde duruyor.

    wiki’in bize söylediğine göre elizabeth kostova yale mezunu, çocukluğunun ve gençliğinin bir kısmını doğu avrupa’da geçirmiş, balkan folklorü ve müziğiyle ilgili bir kişiymiş. kitabın başarısı da buna dayanıyor, kendisi balkanlarla ilgili tüm o detayları anlatırken bol keseden sallamamış, kişisel deneyimlerinden ve araştırmalarından faydalanmış belli ki.

    tarihsel roman okumak isteyip de philippa gregory’nin pembe dizi tadındaki tudors kitaplarına mecbur kalanlar için çölde bir vaha bu roman. böyleyken böyle.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap