küçük sırlar

• bugün ilk defa izlemeyi başarabildiğim, 3 saatlik şölen. 1 haftadır tekrarını filan yakalamaya uğraşıyorum, nedir ne değildir diye. gossip girl de eğlenerek izlediğim bir yapım olduğu için, başından sonuna karakterlerin kim olduğunu anlamaya çalışıyorum. ama beceremedim, biraz karışmış gibi.
  
  sıkıntıları özetlemek gerekirse:
  1) makyöz kimse işine son verilsin. suicide girls gibi olmuş ortalık. beyaz pudra, en açık ton fondöten basmışlar. boyunlarla suratlar arasında 12 ton renk farkı var.
  2) casting için biraz para harcasınlar lütfen. defile diyorlar, içerde 10 kişi var. gece dışarı çıkılıyor, içerde 10 apaçi var. biraz daha ekran dolduruverin.
  3) taksim'de bahçeli ev varmış, bizim haberimiz yokmuş. genel çekimlerle mekanların arasında neredeyse hiç bağlantı yok. taksim çekiyor hop karaköyde bir mekanda buluyoruz kendimizi. burası new york değil, bir çoğumuz çukurcuma ile emirgan arasındaki farkı biliyoruz.
  4) ufak şeylere biraz daha dikkat. sahnede orkestra var, sözümona canlı çalıyor. arka planda sertab erener söylüyor, sahnede bir mikrofon var, arkasında kimse yok. gerek yok. ver 50 lira, biri dikilsin orda 10 dakika.
  
  sinem kobal'ın oyunculuğu beni yordu. çetin'e çet demek inanılmaz, ama tip olarak doppelganger'ına en çok benzeyen o olmuş^*.
  
  ali denen karakter bir ara sanırım cümleyi thus diye bağladı. orda tüm türkiye ağladı. ya da ben içimde ağladım.
  
  ama yani, 3 saattir izliyor muyum? izliyorum. niye? bilsem burda ne işim var.