akp'nin eğitim politikası

• yeşim arat da bir şeyler demiş bu konuda. aynı şeyleri biz deyince bir kısım adamlar ve liberal maskeli hempaları tarafından ulusalcı, militarist, paranoyak vs ilan ediliyoruz. liberal bir akademisyenden geliyor:
  
  -alıntı-
  
  geleneksel veya dini değerler, idari mevkilerin yanında, eğitim sistemine de sızıyor. 1982 anayasası uyarınca din dersi ilkokullarda zorunlu; dini öğretileri meşrulaştırıp desteklemesi itibarıyla kendi içinde sorunlu bir uygulama bu. avrupa insan hakları mahkemesi, din derslerinin mensup olduğu inanca bakmaksızın bütün çocukları islam öğretilerini öğrenmek zorunda bırakması aleyhinde karar aldı; ancak söz konusu dersler hala müfredatın bir parçası. bu derslerin getirdiği zorunlulukların ötesinde, devlet liselerinde bile başlarını örten kadınların sayısındaki artışın da gösterdiği üzere, dini pratikler yayılıyor gibi görünüyor. din bilgisi derslerinde kullanılan ders kitapları kız çocuklarına başörtüsü kullanmayı nasihat ediyor; artık mescitleri olan devlet liseleri var, hatta bazı öğrenciler seccadelerini serip sınıflarda namaz kılıyor. revize edilen müfredat bağlamında hazırlanan lise felsefe ders kitapları dini değerlerin propagandasını yapmakla eleştiriliyor. ders kitapları felsefe öğretmenlerinden öğrencilere dinin değerini öğretmelerini bekliyor. öğretmenlerden kozmolojik, ontolojik ve teolojik kanıtları kullanarak tanrı’nın varlığını gösteren alıştırmalar yapması isteniyor. resmi eğitim sistemi dini ve dini değerleri meşrulaştırmak için kullanılıyorsa, kadınlar için fırsatları artırmanın veya islam’ın drtodoks yorumlarının vaaz ettiği kısıtlayıcı rollere karşı mücadele etmenin alanı daralıyor demektir.
  sosyal demokrat öğretmen sendikası eğitim-sen, bilhassa anadolu kasabaları ve köylerindeki devlet okullarında, akp’nin himaye ağlarından kendi muhafazakar çevresine yakın öğretmenleri seçip işe aldığını belirten bir rapor yayınladı. eğitim-sen’in raporuna göre bu şartlar altında öğrenciler, dini tarikatların ve cemaatlerin yurtlarına ve okul dışı kurslarına katılmaya teşvik ediliyor veya yönlendiriliyor. zaman zaman basında, dini tarikatlara ait olan bu yurtlarda başlarını örtmeye ve ibaret etmeye zorlanan öğrencilere dair haberler yer alıyor.
  nisan 2007’de çeşitli şehirlerde devlet ilkokullarının peygamber’in doğumunu kutlamaya başladığı örneklere tanık olundu; bu etkinliklerde başları örtülü ve uzun giysiler içindeki kız öğrenciler kuran okuyorlardı. laik devlet okullarındaki bu dini kutlamalar, valilerin ve yöneticilerin rızası ve bilgisi dahilinde yapıldı. başkent ankara’nın altındağ semtinde devlet okullarının bütün müdürlerinden kutlamalara katılmaları istendi. laik okullar böylelikle dini kuralların ve sosyalleştirmenin teşvik edilmesinde yer almış oldu.
  bu arada hükümet, devlet üniversitelerinde ilahiyat eğitimini genişletmek için kamu fonları ayırmaya karar verdi. en son olarak yüksek öğretim kurulu türkiye’deki 22 ilahiyat fakültesinin eğitim verebileceği öğrenci sayısını 813’ten 2724’e çıkardı. hükümet ayrıca yasadışı kurslara verilen cezaları yumuşatarak kuran kurslarının yayılmasını da teşvik etti. yaklaşık 8 bin kayıtlı kuran kursu var, yasadışı olanların sayısı ise bilinmiyor, halbuki camilerin çevresindeki bu yasadışı kursları tespit etmek zor değil. önceki diyanet işleri başkanı, büyük çoğunluğu dini cemaatlerle bağlantılı olan yasadışı kursların bölücü dini propaganda yaptığını iddia etmişti. cinsiyet meselelerine dair öğretilerinin ilerici olmasını ummak içinse pek az neden var.
  
  -alıntı-
  
  http://www.radikal.com.tr/…1.2010&articleid=1029401