aynı isimde "casper (çizgi film kahramanı)" başlığı da var
108 entry daha
  • "sendika düşmanı casper bilgisayar" isimli facebook sayfasında casper bilgisayar firmasıyla ilgili basına gönderilmiş şu metin yer almaktadır.

    "bu mektup, 10 mart 2011 tarihinde, tüm türkiye'de ulusal ve yerel basın, haber servisleri, muhabirleri ve köşe yazarlarına iletilmiştir:

    konu: casper bilgisayar’da yaşanan hak ihlalleri hakkında…

    değerli basın mensubu...

    40 metrekare ofisten 2007 yılında açılışı yapıldığında 40 milyon dolar, bugünkü değeri ile 1 milyar dolar olduğu iddia edilen dev bir yatırıma dönüşen casper bilgisayar’ın hikayesi ulusal basında sıkça yer aldı.

    1991 yılında üç ortakla mecidiyeköy’de küçük bir ofiste kurulan şirket, 2007 yılında önemli bir başarıya imza atarak ümraniye’de 35 bin metrekare kapalı alana sahip bir “bilgisayar fabrikası”na sahip oldu. bu tesiste çalışanlar saatte 600 bilgisayar üretmeye başladılar.

    tesisin açılışını başbakan recep tayyip erdoğan gerçekleştirdi. kendisinden türlü övgüler alan şirket, o dönem basında “işte türkiye’nin prestiji” şeklinde lanse edildi..

    yıllık kapasitesini bu tesisle 1 milyon adete çıkaran şirket geçtiğimiz yıl microsoft’un “dünyanın en iyi bilgisayar üreticisi” ödülünü aldı.

    bu başarı hikayesinin ardında bilinmeyen başka bir hikaye var

    casper’da çekirdek işgücünü mecidiyeköy’deki küçük ofisten buyana burada çalışanlar oluşturuyor. bu çalışanların arasında 15 yılını doldurmuş işçiler de var.

    ümraniye’deki üretim tesisi yatırımı başladığında işveren çalışanlara bir çok vaatlde bulunuyor. yeni tesis yapılırken birçok konuda fedakarlık isteniyor. ücret artışlarından çalışma düzenine kadar birçok konuda çalışanlar sabrediyor. “yeni yerimizde her şey çok güzel olacak” sözleri ile çalışanlardan çok fazla talepte bulunmamaları istenip duruyor.

    güzel bir örnek var. yeni tesisin altında büyük bir otopark yaptırılıyor. işveren, “bu otoparkı siz çalışanlar için yapıyorum. çünkü yeni yerde çok daha iyi kazanacaksınız, hepinizin arabası olacak, orayı kullanacaksınız” diyor. oysa yeni tesise geçildikten bir süre sonra otopark çalışanların kullanımına kapatılıyor.

    kısacası şirket milyon dolarlık cirolara ulaşmaya başlıyor ama çalışanların ekonomisi sürekli küçülüyor.

    casper çalışanları sendikaya üye oldular

    sonunda çalışanlar çareyi sendikalaşmakta buldular. disk’e bağlı birleşik metal-iş sendikasında örgütlendiler. bu aynı zamanda bir bilgisayar fabrikasında ilk örgütlenme deneyimi olarak da dikkat çekti.

    bunun üzerine casper, ardı ardına hak ihlallerine başladı:

    1. sendika, 26 ocak tarihinde toplu iş sözleşmesi için yeterli çoğunluğa sahip olduğuna dair tespiti çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı’ndan aldı. casper, bu yetkiye hemen itiraz etti.

    2. yetki tespiti çıktığı günden itibaren sendika, işveren ile görüşmek için olağanüstü bir çaba gösterdi. şirket yönetim kurulu başkanı altan aras fakılı’ya iletilen görüşme taleplerinin tamamı karşılıksız kaldı.

    3. 16 şubat tarihinden itibaren işçi çıkışları başladı. çıkartılan işçi sayısı 15’e yaklaştı.

    4. çıkarılan işçilerin içinde 15 yılı aşkın süredir firmada çalışan ve firmayı bu tanınırlığına ulaştıran çalışanlar da var.

    5. bir yandan çıkışlar sürerken, diğer taraftan işyerinde yoğun bir baskı başladı. sendikadan istifa baskısı arttı. çalışanların bölümleri değiştirildi. yaptığı işe bakılmadan vasıflı teknisyenler mal yükleme-boşaltma yerlerine verildiler.

    6. yine bir yandan çıkışlar sürerken, diğer taraftan yeni işçi alındı. yaklaşık 40 işçi, eş-dost-hemşehri olarak işyerine dolduruldu. casper markalı bilgisayarların, ehil olmayan bu ellerde üretilmesi göze alındı.

    7. işten çıkartılan çalışanlara, adeta ikinci kez cezalandırılırcasına, çıkarılıncaya kadar hak ettikleri ücret, ihbar ve kıdem tazminatları ve diğer alacaklar ödenmedi.

    bu yaşanan ihlallerin sadece bir bölümü. sendikanın konuyla ilgili yasal girişimleri sürüyor. ancak işveren, adaletin gecikmesini ve mahkeme süreçlerinin uzun olmasını koz olarak kullanıyor ve baskılarını arttırıyor.

    işten çıkarılan arkadaşlarımız, 21 şubat 2010 tarihinden itibaren ümraniye’deki casper plaza önünde kurdukları çadırda, yaşanan haksızlıkların sona ermesi ve işbaşı yapabilmek için bekliyorlar.

    size casper’da çalışanlara yapılan muameleyi özetlemeye çalıştık.

    şunu ayrıca bilginize sunmak isityoruz: casper, müşterisine “senin hayatın, senin teknolojin” diye sesleniyor. biz casper’ı casper yapan çalışanlarına ise “senin hayatın ve hakların beni ilgilendirmez” dediğine tanık oluyoruz.

    şirketin yönetim kurulu başkanı altan aras fakılı, yönetim kurulu üyesi yalçın yıldırım ve intel’de yıllarca üst düzey yöneticilik yapmış, ardından casper’a ceo olarak göreve gelmiş olan charlotte anne lamprecht’in 14 şubat 2010 tarihli radikal gazetesinde yaptıkları röportaj, bu konuda ne derece vahim bir tablo olduğunu gözler önüne seriyor. bu röportajda altan aras fakılı, “krizde hızlı büyüdük. başarıya birlikte ulaştığımız kişilerle yollarımızı en ufak bir olumsuzlukta ayırmayı etik ve ahlaki bulmuyoruz. biz bu politikaların çok faydasını gördük” dedikten 3 gün sonra sendika üyesi olan çalışanlarını bir bir işten çıkarmaya başlıyor.

    casper’da, bırakın hukuka saygının, etik ve ahlaki değerlerin bile gazetelere verilen röportajlarda bir reklam malzemesi olmanın ötesinde anlam taşıyıp taşımadığını sizin değerlendirmenize bırakıyoruz.

    konuya göstereceğiniz duyarlılığa olan inancımızla saygılarımızı sunuyoruz.

    not:

    1- “sendika düşmanı casper bilgisayar” isimli bir facebook sayfası oluşturuldu. ziyaret edebilir, günlük gelişmeleri takip edebilirsiniz.

    2- atılan arkadaşlarımız casper plaza önünde kurdukları çadırda bekliyişlerini sürdürüyor. ziyaret edebilir, arkadaşlarımızla görüşebilirsiniz.

    3- 12 mart 2011 cumartesi günü saat 16:00’da, tüm casper çalışanları ve aileleri taksim meydanı’nda buluşacak. yapılan haksızlıkları bir yürüyüşle istanbullular'a anlatacak. sizi de aramızda görmekten mutluluk duyacağız."
254 entry daha
hesabın var mı? giriş yap