7 entry daha
  • ben seviyorum yol hikayelerini. bi' de uzaktan sevmeleri. üstünüze alınmaya gerek yok. sakin... uzaktan sevebilme fikrini seviyorum ben. tüm mesafeleriyle. "ben evcil hayvan dükkanının oralardayım dediğinde, ülkeyi (dikey düzlemde de olsa) baştan başa katedebilecek birilerinin varlığına inanmayı seviyorum. çünkü her dakka el altında durmak alışkanlık yaratıyor. ve heyecanı en çok alışkanlık öldürüyor. ben, film izlerken en çok, gerçek hayatta başıma gelmeyecek şeylerin yarattığı heyecanı seviyorum.

    ve büyük harflerle, durmadan, konuşmayı seviyorum. ne geliyorsa aklıma; söylemeyi. antik yunan'da* veya mısır'da* kusursuz işleyen şehirler inşa edebiliyorum; helsinki, lübeck, riga ve daha bilumum baltık limanıyla deniz ticareti* yapabiliyorum; altı bayraklı enfes eğlence parkları* kurabiliyorum. ama söz konusu insan ilişkileri olduğunda, bırak strateji belirlemeyi, ertesi günkü tavrımı bile kestiremiyorum.
    ve işte tam da bu yüzden; kate ne kadar sabrediyorsa, ben bu filmi o kadar seviyorum; mercer ne kadar inat ediyorsa, ben de o kadar seviyorum. yapamadığım her "alıp başımı gitmeler" için, açamadığım her "en çok neli dondurma seversin" temalı telefon konuşmaları için, filmi başa sarıyorum.

    ben her yol filminde, hiçbir yere varmaya çalışmayan kendi yolumdan, bir şeyler aramayı seviyorum.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap