31 entry daha
  • insanın kendi zâil ve hayatıyla bağlı kararsız dünyasını haricî dünyayla karıştırmasıdır.

    bediüzzaman risale-i nur'un da şöyle der:

    "mesela, şu güzel, ziynetli odanın dört duvarında, dördümüze ait dört boy aynası bulunsa, o vakit beş oda olur: biri hakikî ve umumî, dördü misalî ve hususî. herbirimiz, kendi aynamız vasıtasıyla, hususî odamızın şeklini, heyetini, rengini değiştirebiliriz. kırmızı boya vursak kırmızı, yeşil boyasak yeşil gösterir. ve hâkezâ, ayninede tasarrufla çok vaziyetler verebiliriz. çirkinleştirir, güzelleştirir, çok şekillere koyabiliriz. fakat haricî ve umumî odayı ise kolaylıkla değiştiremeyiz. hususî oda ile umumî oda hakikatte birbirinin aynı iken, ahkâmda ayrıdırlar. sen bir parmakla odanı harap edebilirsin; ötekinin bir taşını bile kımıldatamazsın.

    işte, dünya süslü bir oda gibidir. herbirimizin hayatı bir boy aynasıdır. şu dünyadan herbirimize birer dünya var, birer âlemimiz var. fakat direği, merkezi, kapısı, hayatımızdır. belki o hususî dünyamız ve âlemimiz bir sayfadır, hayatımız bir kalem-onunla, yaptığımız işlerin sayfasına geçecek çok şeyler yazılıyor.

    eğer dünyamızı sevdikse, sonra gördük ki, dünyamız, hayatımız üstünde bina edildiği için, hayatımız gibi zâil, fâni, kararsızdır, hissedip bildik. ona ait muhabbetimiz, o hususî dünyamızın ayna olduğu ve temsil ettiği esmâ-i ilâhiyeye döner. yoksa "onlar allah'ı unuttular. allah da onlara kendi âkıbetlerini unutturdu." ayetinin sırrına mazhar olup, nefsini unutup, hayatın biteceğini düşünmeyerek hususî, kararsız dünyasını aynı umumî dünya gibi sabit bilip kendini ölümsüz farz ederek dünyaya saplansa, şiddetli hissiyatla ona sarılsa, onda boğulur, gider. o muhabbet onun için hadsiz belâ ve azaptır. çünkü, o muhabbetten yetimâne bir şefkat, ümitsizce bir acıma doğar. bütün hayat sahiplerine acır, hattâ güzel ve ölümlü bütün mahlûkata bir acıma ve bir ayrılık acısı hisseder; elinden bir şey gelmez, ümitsizlik içinde elem çeker." dünayaya mana-i harfî ile bakmanın ve böyle bir bakışın insanı bu elemlerden nasıl kurtardığını anlamak için ise risale-i nur a müracaat edilebilir. çok yerlerinde izahı vardır, 12.söz fikir vermesi açısından uygundur mesela.
124 entry daha
hesabın var mı? giriş yap