63 entry daha
  • hair'i keşfedinceye kadar, lise yıllarımda bana her gün eşlik etmiş olan güzel müzikal.. kendisini hair'le karşılaştırmak abesle iştigal olacak tabii, kulvarları çok farklı, o yüzden bu da kendi içinde çok başarılı bir müzikal..

    en başta müzikleri, dansları, kıyafetleri ile yarattığı görsellik inanılmaz.. o dans sahnelerinde insanın yerinde durabilmesi için hakikaten için geçmiş olması lazım! insanı direkt gaza getiriyor, "ben de bunları yapmak istiyorum" dedirtiyor, o güne kadar çok ilgisini çekmeyen jive'a başka bir gözle baktırıyor mesela..

    kadın-erkek ilişkilerine ya da grup içi güç ilişkilerine dair nefis göndermeler yapıyor, açılış şarkılarından summer lovin'de kız ve erkeğin aynı günleri nasıl farklı anlattığını görmek, insana kendi ilişkilerine dair farklı bir iç görü kazandırıyor. keza t-birds ve pink ladies de, farklı cinslerin kendi içlerinde nasıl davrandığını göstermek açısından önemli, ama elbette amerikan toplumu ve amerikan kültürüne dair okununca daha anlamlı oluyor.

    benim filmdeki favori karakterim kesinlikle rizzie, o kadar dobra ve yaptıklarının sorumluluğunu almada diğerlerine karşı o kadar önde ki, bence en olgun karakter olmanın yanısıra, içlerinde en ahlaklısı da o.. hem istediğini almaya çekinmeyecek kadar cesur, hem de onca önyargılı tipe karşın dimdik ayakta... özellikle söylediği şarkıdaki "ben de her gece evde oturup soğuk duş alarak bay doğru'yu beklemeyi bilirdim, ama hayatımı çöpe atmış olurdum. ben sizin gibi her erkeğe umut verip göz süzen, fakat iş ciddiye bindi mi korkup kaçanlardan değilim, ne diyorsam onu yapıyorum, en azından erkeklere acı çektirip onlarla oynayarak egomu tatmin etmiyorum" minvalli sözleri, filmin en vurucu kısmıdır.. (her kadında böylesi sağlam bir duruş bulsak daha ne isteriz?)

    filmin sonlarına doğru sandy'nin "bu böyle olmayacak, korkarak yaşayamam, olmak istediğim kişi olmalıyım" atağını ise ayrıca severim. normalde insanlarla dalga geçilmesine müthiş karşı bir insan olmakla birlikte, en azından güzel bir sonuç verdiği, kişiyi istediği ama almaktan korktuğu şeyi almasını sağlayacak bir yola sevkettiği için t-birds ve pink ladies'i affetmiş idim -sanırım sandy de affetmişti.. (ama ne yalan söylemeli, değişmeden önceki görüntüsünü daha çok beğeniyordum, saç-baş aynı kalsaydı da içi değişseydi keşke sadece!)

    neticede görece "hafif" konulardan bahsetse de, insan hayatında her şey önemlidir, her şey onun ruh halini ve dolayısıyla mutluluğunu etkilemektedir düsturundan yola çıkarsak, hem de o yaşlarda insanın anca grease'te anlatılan konulara önem veren bir ergen olduğunu göz önünde bulundurursak, ergenlikte izlenecek en eğlenceli müzikallerden biridir diyebiliriz. biraz daha toplum eleştirisi içerse, çok daha güzel bir şeyler daha ortaya çıkabilirmiş, ama olsun, en azından görsel olarak hep güzeldir...

    bir de istanbul kuruçeşme'de, canlı versiyonunu izlemiştim geçen sene ki, belirtmeliyim o da çok nefisti...
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap