80 entry daha
  • --- spoiler ---

    film üzerine düşünürken farkettim, filmin sonu da aslında bir camus romanı gibi değil mi? aniden yapılan bir kötülüğün kız tarafından bu denli çabuk atlatılması, yokmuş gibi davranması filan. filmde de bir camus romanı üzerine yorum yapıyorlardı (düşüş diye hatırlıyorum) kitapta baş karakter annesinin ölümüne üzülmüyor, bir anda hatta hiç olmadık yere bir adamı öldürmesine nerdeyse aldırmıyordu bile. jenny bunları camus'un burjuvalara yakıştırdığı şeyler olduğundan bahsetmesi de sanki bir ipucu. herhangi bir insandan durduk yere, hayatın akışı içinde hepimize bir kötülük gelebilir. bu herhangi bir şey olabilir, en korkuncundan ölebiliriz belki, en basitinden kalbimiz çalınır, yüz üstü bırakılırız. ama bunlar aslında düşündüğümüz kadar karmaşık şeyler değillerdir. aslında oldukça basit olmaları vardır bu durumların ve korkunç olan budur. işte david aslında bu gerçek kadar basittir. aslında o hep filmin sonunda içkiyi kafasına dikip, arabasıyla basıp giden biridir. artık geri dönmesinin bir anlamı yoktur. jenny de farkeder ki zaten kısa yoldan düşlediği hayatı yaşamasının imkanı yoktur, bu oldukça burjuva bir davranıştır ve gerçekleri öğrendiğinde vereceği tepki de aynı oranda bir burjuva tavrıdır. bu sebeple bence sonu bu denli ani ve bu denli çabuk gelişti ve biz de bir daha david'i görmedik. iyice varoluşçuluğa bağladım hadi hayırlısı.*

    edit: camus'un yabancı'sı bahsettiğim kitap, ah şu kitapları ve filmleri birbirine karıştırma huyum... hala rezervuar köpekleri filmiyle, olağan şüpheliler'i birbirine karıştırıyorum sözlük.

    --- spoiler ---
40 entry daha
hesabın var mı? giriş yap