7 entry daha
  • yıl kaç hatırlamıyorum, yeni yıla beraber girelim diye bütün aile yalova'da toplanmışız. tombala, patlamış mısır, bol kahkaha ve eğlence...

    yeni yıla girmemize az bir zaman kalmış. o zamanlar küçük bir çocuk olan ben patlamış mısır yerken mısırın içindeki hepimizin dişinin arasına kaçıp deli eden zar boğazıma kaçtı. öksürmeye başladım, çıkmadı. daha çok öksürdüm, tık yok. banyoya gittim, lavaboya yaslandım, deli gibi öksürüyorum çıkmıyor meret. bu sırada içeriden kahkahalar gelmeye devam ediyor, kimse yokluğumun farkında değil. sesimi çıkartıp anneme seslenmeye çalışıyorum, o ince gıcık zar nefes borumu tıkadığından yapamıyorum. nefes almakta zorlanmaya başlıyorum. o sırada da içeriden geri sayım sesleri yükseliyor. hala aux nerede diyen yok. tam sıfır denilecekken önceden anlaştığımız gibi kuzenim şalteri kapatıyor, etraf kapkaranlık. ben hala öksürüyorum. nefes almam iyice zorlaşıyor. aux diyorum kendi kendime, hadi son bir kez daha. bütün gücümle son bir kez daha öksürüyorum ve o lanet zarı çıkartıyorum boğazımdan.

    bu sırada herkes salonda birbirini öpüp yeni yılını kutluyor. kıpkırmızı bir surat ve öksürmek ve nefessizlikten gözlerimden akan yaşlarla salona girdiğimde ise, a-aa neredeydin? sorularıyla karşılaşıyorum. ölüyordum ruhunuz duymadı diye sitem ediyorum. sonra küçük bir çocuk olduğumdan kuzenlerimle oynamaya devam ediyorum.
134 entry daha
hesabın var mı? giriş yap