9 entry daha
  • geçenlerde, yıllar sonra ilk kez bir fotoğraf stüdyosuna gittim. seksenlerde, (elektriklerin çok sık kesildiği o karanlık günlerden birinde) henüz hevesli bir çırakken o stüdyoda unutulmuş ve o günden beri kendisinden haber alınamamış olduğundan kuşkulandığım fotoğrafçı, lütufkar bir sesle, "kravat takmak istersen şunlardan bir tanesini seçebilirsin." dediğinde ona sabırla ve iyi niyetle gülümsedim. o adamın saçlarımı taramam konusundaki anlamsız ısrarına kahramanca göğüs gerdim. objektifine, yüzüme taktığım ve adı kesinlikle gülümseme olmayan o yapay ifadeyle gözümü kırpmadan baktım. artık huzur içinde ölebilirim.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap