9 entry daha
  • yetmişlerin ikinci yarısından itibaren kendini özgür cazın içinde bulmuş, olgunlaşma döneminde tıpkı örnek aldığı büyük ustalar** gibi doğu kültürüne merak salmış, [zaten yirmi ikisinde çaldığı ilk profesyonel kayıt olan abdul hannan thirld world - awareness ortadoğu/islam kültürünü tanıyor ve müziğinde bunu yaşatıyordu.] ellilerinde hinduizme ilgi duyup bu konuya yoğunlaşmış david spencer ware'in 2009'da, altmış yaşında çıkardığı olağanüstü albüm.

    flight of i, freedom suite, third ear recitation, saturnian, cryptology, go see the world dahil hemen hemen tüm albümlerini dinlemiş biri olarak; shakti'nin ware'in bitirme tezi olduğunu belirtsem yanılmış olmayacağım. üstelik özgür cazın unutulmaya yüz tuttuğu ikibinli yılların sonunda shakti'nin özgürlükçü yüreklere su serpen yapısı, konsepti ve huzuru bir başyapıt olduğunu vurguluyor.
    evan parker'dan alıştığımız "serpent" konsepti shakti'de de var; mükemmel albüm kapağından bunu anlamak pek mümkün.

    david s. ware'in sideman'i de tıpkı albüm, şarkılar ve konsept gibi olağanüstü. günümüzde avant-garde ve free jazz'i temsil eden az sayıdaki büyük ustadan biri, new yorklu kontrbasçı, şair ve kompozisyonist; özgür doğaçlama ikonlarından biri olan william parker, nataraj başta olmak üzere müziğin temelini oluşturuyor. anthony braxton, charles mingus, henry threadgillve julius hemphill'in favori sidemanlerinden yetmiş beşindeki veteran/usta perküsyonist warren smith ise baştan-aşağı can veriyor tona, huzura. bir de gitarist joe morris var, joe maneri ve mat maneri'yle birlikte tanınmış, aum fidelity ve knitting factory'nin has adamı olmuş, sonny sharrock'ın takipçisi bir başka "veteran", aziz arkadaşım. sohbet etmekten büyük keyif aldığım aldığım morris'in deyimiyle yorulduklarında ruhlarının çalmaya devam etmeleri konusunda ortak kararı oluyormuş, bu kararı morris dile getiriyormuş. özetin özeti, en enerjik olan morris'miş. [crossing samsara'da buna dikkat etmemk mümkün değil!]
    "morris is one of today's most innovative and distinctive guitar stylists, a singular artist with an unparalleled approach and technique." diyor allaboutjazz, daha ne olsun?

    albüm ansızın, net ve sert bir şekilde crossing samsara'yla, adeta dünyaları arşınlayarak başlıyor. ware'i adeta bir piyanist gibi yedekleyen morris ve altyapıyı ön planda oluşturmayı başarabilen parker/smith ikilisi kulaklarımıza hapsolmaktansa bizi kendilerine hapsediyor. ardından william parker'ın ne denli yetenekli olduğunu tekrar tekrar gözümüze soktuğu nataraj'la devam ediyor albüm; ware peşisıra ilerliyor. reflection ve namah'ın tartışmasız "üstün" yapısına rağmen antidromic'in düzensiz ritm akışkanlığı farklı bir keyif unsuru. ware'in kalimba üzerindeki hakimiyeti de pek haz veriyor. bir de shakti: durga/devi/kali erçeğiyle yüzleşmek gerekiyor, fevkalade bir final; üç bölümlük mükemmel eser.

    shakti, yaş ortalaması altmış bir olan dört büyük ustanın opus magnum'u olarak değerlendirilebilir. mutlaka dinlenmeli, defalarca özümsenmelidir.
    özgür cazın başyapıtlarından biri.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap