28 entry daha
  • evimin sınırları dahilinde ipini koparan, herhangi bir yere aidiyet duygusu hissetmeyip orada burada serbestçe dolaşan kitaplarımı evcilleştirerek yerleştirmek istediğim zımbırık. yerleri yurtları olmayan kitaplar ev içinde tur atmaya, çeşitli odalarda ot gibi bitmeye başladı. hiçbir kitabı tek seferde ve sabit bir yerde bulamıyorum. aradıklarım ya bilgisayar masamdan, ya koltuğun üzerinden, ya oturma odasından ya da mutfaktan çıkıyor. yemek yerken kimi zaman kitap okuduğum doğru; ama ben kitap yerken kimi zaman yemek okumaktan korkmuyor değilim.

    2-3 aydır ha bugün ha yarın iyi bir kitaplık bulacağım diye kendimi ve annemi kandırmakla meşguldüm. bu çabamla nobel bile alabilirdim. hayır, bu eforumu kitaplığı satın almaya harcasaydım şimdiye tüm kitaplarımı dizginleyebilmiştim.

    şimdilerde kitaplık için 8. defa ikea'nın internet sitesine bakıyorum. billy diye 3 raflı şirin bir kitaplık gözüme çarpıyor gene. şekil olarak güzel. malzeme olarak kendime yakın hissettiğim kadar var: sunta. eşek ölüsü gibi ağırdır şimdi o. annem internetten bim'e de bakalım dedi. oradaki kitaplık gökdelen gibiydi. devlet dairesi arşivleri için kullanılan cinstendi. beğenmedim. armudun sapı, üzümün çöpü, kitaplığın rafı diye diye kitaplıksız kaldım iyi mi! neyse, kitapsız olmaktan iyidir.

    editoz mühimoz: noryth aquanum ve a spectre haunting in europe "ne ikea'sı, koçtaş'taki kitaplıklar alayına gider" dediler. ikea'nın üzerine çarpı attım; koçtaş'ın önüne artı koydum.
75 entry daha
hesabın var mı? giriş yap