4 entry daha
  • hollywood ürünü olmadığı için ne yazık ki hakettiği kadar popüler olamamış, criticker sayesinde izlediğim gerilim filmi.

    özellikle başroldeki matthew macfadyen ile celia'yı oynayan emily barclay'in oyunculukları çok başarılı. yönetmen brad mcgann de yanlış ellerde sıradan bir filme de dönebilecek bir senaryoyla, hem de bir ileri bir geri giden zaman yapısıyla zor bir işin üstesinden iyi gelmiş. yeni zelanda filmi olduğu için doğa manzaraları default olarak geliyor zaten, ondan bahsetmiyorum bile. genel olarak son zamanlarda izlediğim en başarılı film diyebilirim.

    --- spoiler ---

    filmde ilk izlenildiğinde karışık zamanlı kurgusundan dolayı insanı tereddütte bırakan bazı noktalar var:

    paul çocuğun babasından olduğunu aslında baştan beri biliyor, bunu kendisi sevişirken babasına yakalandığında korunduğunu söylemiş olmasından anlıyoruz. paul babasına olan saygısından dolayı onunla sevişirken babasına yakalandığı için muhtemelen sevgilisinden soğuyor, sevgilisi de açık görüşlülüğüne hayran olduğu babayla işi pişiriyor.

    andrew oğlunun celia'nın çıplak resimlerini çektiğini farkedip sakladıktan sonra eşi bunları buluyor, ve andrew'e ait olduğunu düşünüyor. annesine çok benzediği için cinsel ilişkileri de pek parlak olmadığından kendisini onunla aldattığını sanıyor. kızı karşısında gördüğünde bir öfke patlaması yaşayıp kızı itiyor.

    muhtemelen celia'nın öyküsünün de filmin konusuyla ilgili bir bağlantısı vardır, ama onu ben pek çıkaramadım*.

    --- spoiler ---
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap