67 entry daha
  • bir gazla geldim, bismillah.
    bayadır giriş yapmamıştım sözlüğe, şifremi unutmuşum falan, hatırlatma aldım vesaire. sonuçta yazıyorum şimdi.
    okudum yazılanları, şaşırdım. birincisi bu film bir "doğayla insan mücadelesi" filmi değil, "hayatta kalma" filmi değil, "aksiyon" değil, "gerilim" falan değil. bu film "ölmek" ile ilgili bir film. ölmek isteyen bir adamın, ölüm anını uzatmasıyla ilgili. ölümü genleştirmesi...
    size bunu uzun uzun anlatamam şu an, zira ne gücüm var ne de tam anlamıyla başarabilirim. ama bir tavsiye verebilirim; eğer hayatla ilgili sorunlarınız varsa, bir şeyler yanlış gidiyorsa sizin için sokakta, arkasından el bile sallayamadan kaybettiğiniz şeyler varsa ve hatta kaybetmeyi seven bir insansanız... izleyin.
    filmin bütün mesajı, şekspir'in bir eserinden esinlenerek yazılan o dört dizede gizli, türkçe söylemek gerekirse;
    son bir kez daha gir savaşa
    aklında kalacak o son güzel kavga
    yaşa ve de öl tam da bugün
    yaşa ve öl tam da bugün.

    filmde hayatta kalmaya dair hiçbir şey yok. film sadece, insanların genellikle kısa bir an boyunca yaşadığı "ölüyor olma" halini 117 dakikaya yaymış. ha, bir de sondaki, roll captiondan sonra gelen o sahne; hala aynı şeyi yapıyor izleyene: ölmüş olabilir ama ölüm anı hala sürüyor. çünkü aklımızda kaldı; "ya ölmediyse?"

    gerisi bembeyaz bir sonsuzluk ve kapkara kurt.
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap