ateist

• etimolojisi itibarıyla bir tanımdan ziyade bir suçlama.
  
  ateist kelimesinin beni rahatsız eden kısmı kişiyi kendi zıddıyla tanımlıyor olmak zorunda bırakması.
  
  misal, "müslüman" gibi bir kelimenin olmadığını ve müslümanların kendilerini antihıristiyan olarak tanımladıkları bir dünya düşünün. düşmanı üzerinden, antitezi üzerinden tanımlanmak bir müslüman için ne kadar sinir bozucu bir şey olurdu, değil mi? ben, bende içkin özelliklerle tanımlanmalıyım diye isyan ederdi. ama hiç olmazsa bir müslüman da bir hıristiyan da elle tutulur, gözle görülür şeyler. her iki kavramın da fiziksel dünyada nesnel, nesnesel karşılıkları var.
  
  ama bir ateist için durum farklı. ateist, mevcut olmayan, sadece bazı (her değil bazı) insanların hayali tasavvurlarında yaşayan bir kavram (teo = tanrı) üzerinden tanımlanıyor. işin tuhaflığı ve biraz da tuzak kokan yanı orada. işte o yüzden bir tanım olmaktan çıkıyor, bir suçlamaya dönüşüyor. bu konuda en az inananlar kadar alınganım açıkçası ve günlük hayatta tanrı fikrini sempatik bulanlara sorma fırsatlarını çevremde pek bulamasam da sıkça kendi kendime soruyorum: "ateist olarak etiketleyerek, ne münasebet beni deplasmanda, kendi sahanızda oynatıyorsunuz?"
  
  yeri gelmişken şunu da söylemek boynumun borcu olsun; bence iyi bir ateist nazik ve düşüncelidir, hoşgörülüdür. nasıl ki cemiyet hayatının müşterek kabul gören adab-ı muaşeret kaideleri uyarınca hiç kimse aşırı çirkin birini gördüğü zaman onun yüzüne karşı "ne tipsizsin ya!" demiyorsa, iyi bir ateist de bir tanrı inancının peşinden gidenlere "ya sen saf mısın, deli misin kardeşim? aklı başında biri hiç böyle masallara inanır mı? bırak bu işleri!" demez, düşüncesini kendine saklar çünkü bu gerçeği alenen söylemek çok ayıptır. iyi bir ateist, doğruları bu şekilde takır tukur uluorta dile getirdiği takdirde muhatabının duygularının incinebileceğini dikkate alır, aynı muhatabı aynı nezaketi ona karşı göstermese bile.
  
  böyle bir kabalığı ateistler değil sadece antiteistler yapar. (bkz: pis iş ama birilerinin yapması lazım)
  
  .