• bazen sizi girdaba alan, çıkmaz sokağa çıkaran, kısır döngülerde boğan, düşünmekten yoran, sürekli sorular soran, bıktıran, bunaltan, sıkan, monotonlukta hapseden, basitlikte eriten, devreleri yaktıran bir şeydir.

    takılı kalmaktır. adım atamamaktır. mağlup bile olamamaktır. arafta kalmaktır. yenilmişlere has denedik olmadı sözüne saygı duymaktır. denedik olmadı. önündeki maçlara bakamamaktır. belki de denedik ama olmadı oysa. yine aynı noktaya düşmektir. bir yerden sonra da yerinde saymayı bırakmaktır. yerinde durmaktır. bir saygı duruşu değil de, bir bekleyiştir. kimi, neyi, neden beklemektir? bilmeden beklemek. anlamsız bir bekleyiş. ya yürüyeceksin, ya koşacaksın, ya bekleyeceksin. üç ihtimalli bir soru. beklemek bu kadar garip mi? koşmak çok mu iyi? yürümek yine fena değildir oysa. yine ortanca da kalmaktır. yine arafa sığınmaktır.

    tembellik zor zanaattır. ancak tembeller bilir. çalışkanlar, mücadele edenler, düşüp kalkıp yola devam edenlerin bu neden sorusunu sormadan umarsız ilerleyişlerini bir kenardan izlemek hiç kolay değildir. neden gel bekleyelim diyemezsin, o sana gel mücadele edelim der cevap veremezsin. yorgun musun? ne gereği mi var? tembel misin yoksa? yoksa garantici mi? emeğinin karşılığını alamamaktan mı çekincen? yoksa nasıl koşacağını mı bilmiyorsun? yoksa ödül mü yetersiz?

    acıklı mıdır yoksa klasik bir ne ekersen onu biçersin hikayesi mi? sıkıcı mıdır yoksa hakettiği değeri görmemiş bir sanatsal film midir?

    hayatın önündeki boş sıfatı dolu dolu bir boştur. ya da kime göre neye göre boştur?
89 entry daha
hesabın var mı? giriş yap