1 entry daha
  • - rahmetli ferit devellioğlu'nun ''türk argo sözlüğü''nden esinlendiniz mi?

    - esinlenmez olur muyum? işe ferit devellioğlu'nun sözlüğü üzerinde notlar tutarak başladım. sonra bir de baktım ki benim tuttuğum notlar o sözlüğün üç katı olmuş. yalnız, o sözlük türk argosunda bir ilk değildir. 1800'lü yılların sonunda yayımlanmış, a. fikri imzalı ''lugat-ı garibe'' vardır. bütün bu sözlüklerin atası aslında odur. çok da ilginç bir sözlüktür.

    bugün de kullanılmakta olan birçok maddesi vardır. beni en çok güldürenlerden birisini anlatayım. a. fikri ''lugat-ı garibe'' sözlüğünde ''tiz peçizi'' diye bir kavram kullanmaktadır. ''tiz'' mabad demek. bugün ''tizi kurtarmak'' , ''tizi elden gitmek'' gibi deyimler de kullanılmaktadır. ''tiz'' çingenece. mabad ya da kıç anlamına geliyor. peçiz ise ev demek. ''tiz peçizi'' tabure anlamına geliyor. evet, bu ferit devellioğlu'nun sözlüğü üzerindeki notlarla başlamış bir serüvendir. şimdi giderek uluslararası bir kaynak olarak kullanılmaya başlandı. burada adlarını vermek istemediğim iki siyasinin ( cavit çağlar 'ın mesut yılmaz 'a 'yavşak' demesiyle açılan dava) birbirleriyle mahkemeleşmesinde de delil olarak kullanıldı. bir siyasi, öbürüne ''yavşak'' demişti. o yüzden mahkemelik olmuşlardı. ''yavşak'' diyen siyasetçi, kelimenin ''bit yavrusu'' anlamından yararlanarak ''ben öyle demek istemedim. bit yavrusu demek istedim'' savunmasını yaptı. ama ''yavşak'' ın edilgin hemcinsel olarak kullanıldığı, sözlük tarafından belgelendi. sözlük yurtdışında, özellikle abd'nin ilgili çevrelerinde çok ilgi gördü, çok sayıda satın alındı. bazı oxford yayınlarında kaynak olarak gösterildi. yıllarımı aldı, ama bundan da büyük keyif aldım. zaman zaman bu benim yazdığım argo sözlüğü beni rahatsız da ediyor. çünkü benim bütün edebiyat etkinliğim adeta göz ardı ediliyor ve ben sadece ''büyük argo sözlüğü'' nün yazarı olarak tanınıyorum, sanki. açıkçası bu da beni rahatsız ediyor. ama şöyle söylemek istiyorum. daha önceki yazdıklarımın tümü olmasaydı ''büyük argo sözlüğü'' de olmazdı.

    çünkü beni dile bağlayan, o muhteşem kozmopolit ortamda geçmiş çocukluğumdur. dile olan aşk ''argo sözlüğü'' dahil bunun bir karşılığı. belki bu nedenledir ki sevgili nursel duruel bu konuda yazdığı bir yazıda, ''büyük argo sözlüğü hulki aktunç'un kurmaca yapıtlarından birisidir'' dedi. bu sözlüğü bir dilci yapsaydı tabii ki çok işe yarardı, ama bu kadar şenlikli olmazdı, diye düşünüyorum.

    (hulki aktunç'la röportajdan)
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap