8 entry daha
  • hayatta en özendiğim şirket uygulamalarından biri.
    yüzelli senelik iş hayatımda pozisyonlarım ve dahi mesleğim dolayısıyla hep şirket aracım oldu.

    sabahın köründe daha afyonum patlamadan direksiyona geçtiğimde,
    sağımdan solumdan geçen personel servislerinde, kafayı cama dayamış uyuyanlara özendim,
    kitap okuyan, telefonlarıyla oynayanlara özendim, hatta son zamanlarda laptopundan dizi seyredenleri bile gördüm

    sadece 3 aylık bir tecrübem oldu bi ara ama tadı damağımda kaldı.

    ha bir de mesai etkisi de var tabii
    diyemedim ki; "soloz bey, şu konu vardı bu konu vardı" diyenlere "yahuu kusura bakmayın servis kaçacak" diyerek yarım saat evvelinden masamı toplayayım, evimin önünden alsın evimin önüne bıraksın, karı - kışı işe varmak için dert etmeyeyim kendime, işe gelmedim çünkü servis gelmedi.

    ha bu dediklerimden hoşlanmayanlar da çıkacaktır elbette ama adam çok özeniyor deyin geçin, değişmez bu yaştan sonra artık

    o 3 aylık sürede tek hazzetmediğim çok dedikodu yapıyorlar servis haricindeki insanlar hakkında, fütursuzca, terbiyesizce

    en azından bizimkiler öyleydi, günahları boyunlarına.

    edit :

    ahha yine aşmışım farkettim de
    (bkz: uzun iş toplantılarında ekşi sözlük'e geçiş eşiği)
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap