2 entry daha
  • kanımca ciwan haco'nun en müthiş parçası. bir defa dinlendiğinde kolpa farklılığı aşmış bir altyapıya sahip olduğunu görmek mümkün. hem şarkı sözleri, hem vokal hem de müzikal form olarak. şunu söylemek mümkün: özellikle gitarda yer alan knut reiersrud (bugge wesseltoft, buddy guy, iver klieve gibi adamlarla çalışmışlığı vardır) batılı enstrümanla doğunun en güzel tınılarını çıkarabiliyor. perküsyonda paolo vinnaccia (bugge wesseltoft, eivind aarset, arild andersen ve tabi ki terje rypdal'la çalışmıştır) tam bir harmana imza atarak farklı vurmalıları bir arada yürütmüştür. kadro aynı zamanda norveç cazını, blues'unu kürtçe'ye şahane bir şekilde yedirmişlerdir. vokalde ciwan haco'nun ani çıkışları ve baz-tiz arasındaki yolculuğa çıkması insanı dinlerken bambaşka yerlere götürmek için başlı başına bir sebep. kısaca ciwan'ın zamanında sürekli yer aldığı jam sessions'ların en iyi verimi olup aynı zamanda deneyselliği iliklerimize kadar hissettiren bir parça olması gerçek bir müzik atmosferi oluşturduğu için ayrıca dinlenmeye değerdir.

    sonuç: ciwan haco - serburiyek
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap