8 entry daha
  • çocukken hastaneye gittiğimizde kan alınacaksa, iğne yapılacaksa babam hep bana "sen doktor kızısın korkup ağlayamazsın çünkü biliyorsun ki acımayacak. uslu durup herkese örnek olman lazım ki diğer çocuklar da acımadığını görüp boş yere ağlayıp üzülmesinler" derdi. bana böyle sorumluluk verince ben de artık ingiltere veliahdı edasında kasım kasım kasılır, gider iğnemi olur, yüzümü bile buruşturmazdım. sonra da diğer çocuklara dönüp bakın acımıyor hiç gerçekten, ağlamayın derdim. hatta ilkokulda da aşı olunacağı zaman ilk önce hep ben aşı olurdum, hemşireler beni pek bir severdi.

    sonrasında kitap kurdu olmam sebebiyle yazları babamın aile planlaması, halk sağlığı gibi daha anlaşılır konulardaki kitaplarını okur; akşam gelince sorardım böyle böyle mi gerçekten diye. lise zamanlarında ingilizcemin iyi olması sayesinde okuyacağı makalelerin ilk çevirisini ben yapardım; babam da sonra okur yanlışım varsa düzeltirdi.

    ama bütün bunlara rağmen aman kızım doktor falan olma rezillik resmen lafı hiç ağzından düşmedi. (ha tabi sonra ben başka şehirlere hatta ülkelere okumaya gidince rüşvet olarak gel bizim tıp fakültesini yaz bak hocaları falan da hep tanıyorsun ne güzel demedi değil) şimdi de babamın sayesinde tıp okuyan arkadaşlarımla bir konuda tartışabilecek derecede tıp ve hatta eczacılık bilgisi olan bir hukuk öğrencisiyim.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap