• genelde suyuna giden insanlarda, kolaylıkla uyum sağlayabilmek açısından söylenen yalanlardır. mesela ilk buluşmalardan birinde;

    - ya ne o öyle holigan gibi takım tutmalar... sen takım tutuyo musun?
    + ya tutuyorum da, öyle maçlarının özetlerine bakarım sadece... bi' de milli maçlar işte...(yalana gel. hayvan gibi izliyorum. tribünde bağırmaktan sesim kısılıyor. tv'de maç izlerken sinirden tespihi fırlatıyorum ekrana).

    ya da;

    - ya şu *iktir et! çok güzel bi' kitap. sen okudun mu? okumadıysan sana vereyim?
    + ya okumadım ama güzeldir tabii. bi' ara alırım senden... neden olmasın... (lanet boş bir kitap... ticari amaçla yazılmış bi' paçavra...)

    burada maksat yalan atmak değildir de, uyum sağlamaktır. o an nedense acımasız, fanatik düşüncelerini gizlemek istersin. bazen arkadaş, akraba ziyaretlerinde de olur bu tarz şeyler. mesela bir defasında böyle bir ziyaret esnasında başıma şöyle bir şey geldiydi: yemekteyiz ve mantarlı bir yemek vardı önümde. ben de mantarı hiç yiyemem. ama bir an ne olduysa, yemeği seyrederken sorulan yoksa sevmez misin lafına "yooo, severim" dedim. neyse biraz biraz yemeye başladım ama ı-ıh gözlerim kaymaya başladı. midem alt-üst. mahvoldum ve yiyemiyorum. midem kabul etmiyor. neyse, o hırsla yemeğe çalışırken kustum sonunda. ve iyice içine ettim ortamın.

    o yüzden eninde sonunda götte patlayan yalanlardır bunlar diyebiliriz.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap