14 entry daha
  • yok yere gerginlik çıkaran sinirli tipleri bir kenara bırakırsak, muhtemelen görgüsüz, şımarık ve bencil insanlarca yaftalanan vatandaş.

    oturmak uzun vadede sanıldığı kadar rahat bir eylem olmadığından ve insanın en rahat oturma pozisyonu kişiden kişiye değişeceğinden otobüs koltuklarının açısı ayarlanabilir olarak tasarlanmıştır. yani o koltuklar sen 5-10 cm eğimi ayarlayıp rahat oturasın diye ayarlanabilmektedir, koltuğu "yatırarak" saçlarını arkandakinin ağzına sokup güneşlen diye değil. bu sebeple "madem ki yatabiliyor, dibine kadar yatırabilirim." insanlarının sağduyu ve medeniyet açısından sabahları boğaz vapurunda millet ayakta kalırken ayakkabıları çıkarıp kıçını devirerek kanepelerde uyuyan kırolardan (ki muhtemelen bu arkadaşların babalarından, amcalarından bahsediyoruz) pek bir farkları yoktur. ne de olsa orada yatılmasa kanepe yerine tekli koltuklar koyarlardı değil mi?

    bu arada o "yatabildiği için yatması gereken" koltukların arkasında bir de açılıp kapanabilen tepsi bulunmaktadır. arkandaki adam da pekala "madem ki tepsi var, meşrubatımı, kahvemi, yiyeceğimi, telefonumu koyabilirim." diyebilir. gördün mü şimdi yaman çelişkiyi? o koltuk üç beş cmden fazla yattığında, hele ki yol da biraz sarsıntılıysa o tepsinin üzerinde herhangi bir cisim katiyen dengede duramamaktadır. koltuktan sorumlu mühendisin herhalde en büyük dilemması bu olsa gerek.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap