36 entry daha
  • fragmanını izlediğimde "aha sonunda biri bizim için de konulu bir film yapmış" dediğim film. lakin izlediğimde yanılmış olduğumu farkettiğim film aynı zamanda.

    --- spoiler ---
    ulan açıkdenize seyre çıkıyorsun, teknende epirb nasıl olmaz bu bir. bir denizci (her denizci yelkenci olamaz fakat her yelkenci denizcidir) seyir planlaması yapmadan hint okyanusunda bakkal usulü nasıl gezer bu iki. aynı şekilde nasıl birer tane portatif gps ve telsiz bulundurmaz bu üç. bunların dışında, amcamızın seyir boyunca bir kez pusulaya bakıp da ulan ben nereye gidiyorum dememesi; can salında ise göksel seyir kitabına şöyle bir bakarak sekstant ile şıkır şıkır fix atarak trafik hattına vardığını bulması da beni ayrıca gülümsetti. atılan işaret fişeklerini görmeyen vardiya zabitlerine de buradan selam ediyorum. unutmadan gündüz işaret fişeği görünmez, portakal renkli duman fişeği kullanılmalıydı. yönetmene, a. n. sezer'in rahmetli ecevit'e anayasa fırlattığı gibi solas fırlatmak geldi içimden. velhasıl; buried, 120 hours tadında bir film olarak güzel lakin denizcilik olarak sınıfta kalır.
    --- spoiler ---
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap