319 entry daha
  • stephen king’in romanından sinemaya uyarlanan the shining, stanley kubrick'in, iki ayrı dünyayı buluşturduğu filmdir. olağan dünya ile fantastik dünya. bu iki dünya yan yana durur ve zaman zaman da iç içe geçer. filmin kişileri, çok rahat geçişlerle, bir dünyadan ötekine gidip gelirler.

    filmin ufak bir özeti ve ardından analizine geçmeden önce, filmin adı olan shining yani “pırıltı” kavramından başlarsak; filmin başlarında siyah aşçının, küçük danny’e açıkladığı gibi, “pırıltı” bazı insanlarda bulunan bir güçtür, psişik bir güç. bu insanlar, bu gücün verdiği algılama, pırıltı yeteneğiyle, belirli bir yerde önceden olmuş olayları görebilirler. çünkü her olay, gerçekleşmiş olduğu mekanda "iz" bırakır. hiçbir olay, tamamıyla yitip gitmez, ardında iz’ler kalır. bu iz’ler, sıradan insanların göremediği, ancak “pırıldayabilen” insanların görebileceği şeylerdir; pırıltı, bu iz’leri canlandırır, yeniden yaşatır.
    bu nedenle, bu güç, ona sahip insanlar arasında bir iletişimin de kurulabilmesini olanaklı kılar. bir tür telepati gibi, bu insanlar birbirlerine pırıldayabilirler. birbirlerinin yaşadıklarını görebilirler. iz bırakma açısından pırıldama gücüne sahip bir kişi öldükten sonra, başından geçen olayların iz’leri öldüğü mekanda kalacağına göre, kişinin kendisi de belirli bir anlamda orada kalacaktır. ve o mekana, o güce sahip biri gelince, o ölmüş kişinin başından geçenleri canlandırır. dolayısıyla da onun başından geçenler yeniden olup bitmeye başlar; bu yolla da, o kişinin kendisi, bir iz olarak, yaşayan kişinin pırıltısı nedeniyle yeniden yaşamaya başlar.

    --- spoiler ---
    buradan sonrası spoiler
    --- spoiler ---

    şimdi, bu bağlantılar açısından filmi izlersek şunları görürüz. pırıldama gücüne sahip olan küçük danny, (siyah aşçının söylediği gibi) bu güce olağanüstü yüksek bir düzeyde sahiptir. öyle ki, bu güç onda kendi başına bir kişilik kazandırmıştır. jack* da, pırıltıya sahiptir, ama onunki daha alt düzeydedir. anne ise pırıltı'dan yoksundur, olağan bir insandır.

    asırlık geçmişi olan otelde bir çok kişi ölmüştür. olayların ve bu kişilerin iz’leriyle doludur. otele pırıldama gücüne sahip bir insan gelince, canlanır, yani başlarından geçen eski olayları yeniden yaşamaya başlarlar. ve otele olağanüstü güçlü bir pırıltısı olan küçük danny gelmiştir.

    otel, danny’nin peşine düşer. danny otelde ölürse, otelin bu iz’ler topluluğu bir güç toplamına sahip olacaktır. ne var ki, otelin iz’leri sadece birer iz’dirler. fiziki olarak bir şey yapamazlar. görünebilirler ama kimseyi öldüremezler. bu nedenle danny’i ele geçirmek için, otel kendi pırıltı gücüyle, danny’nin babası jack’ın pırıltısı ile ilişkiye girerek, aklını ele geçirirler ve danny’i öldürtmeye çalışırlar.

    olaylar gelişir. iz olarak görünmenin ötesinde iki tanesi, fiziki nitelik gösterir. biri, danny’nin boğazının sıkılması, diğeri de jack’ın kapatıldığı kilerin kapısının açılması. iz’ler fiziki bir şey yapamadıklarına göre, bunlar nasıl olur? danny’nin boğazını sıkan jack’tır. jack’a kapıyı açan da danny’dir. çünkü, jack, otelin etkisiyle ve pırıltı gücüyle danny’e banyoda boğulmuş kadın olarak görünerek onu öldürmek istemiştir. danny de, saf pırıltı gücünü “öteki ben”ini serbest bırakmak için, ölmek istemektedir. jack, sonradan gittiği odada, boğulmuş kadını görür. danny da jack’a kapıyı açtıktan sonra, gelip “öteki ben”inin aklından geçeni (ayna görüntüsü olarak tersinden) yazar: redrum. daha sonra otel jack’ın öldürdüğü zenci aşçının pırıltılı gücünü de kazanarak, iyice canlanmaya başlar. jack, artık tümüyle otelin hakimiyeti altındadır. öte yanda danny, annesinin sıradan mantığı ile pırıltılı öteki ben'inin iz mantığı arasındaki çatışmayı yaşamaya başlar. iz’ler giderek anneye bile görünmeye başlamıştır.

    filmi çözümleyen labirentteki kovalamaca sahnesi, iz mantığı ile olağan mantık arasındaki çatışmayı ve danny’nin öteki ben ile çatışmasını çözer. danny, kardaki ayak izlerini gerisin geri izleyerek kurtulur. danny, babaya hakim olan mantığın yapacağı fiziki hatayı öngörür. jack da, inleyen bir hayvana indirgenir ve öldürmeyi istediği oğlunun tuzağına düşerek labirentte donmuş bir ceset haline gelir. iz’ler dünyasında kalır. geriye yalnızca kadın düşmanlığı ve insanlardan nefret kalır.

    filmin sonunda jack’ın bıraktığı iz’i görürüz. otelde 1921 yılının 4 temmuz balosunda çekilmiş bir fotoğraftır. fiziki olarak yaşaması olanaksız bir zamanda jack, bir iz olarak, otelin iz’ler topluluğunda yer almaktadır. bir iz olarak bu fotoğraf, otel topluluğunun iz’lerinin kazandığı yerdir. jack’ın her zaman için orada var olduğunu akla getiren, delilik ve şiddetin daima varolacağını ve yeniden ortaya çıkacağını hatırlatan bu fotoğraf, kendilerini yok etmesine izin veren insanlarca yaratılan baskıcı sistemlerin süregeleceğini simgeler.

    the shining, metaforik anlatımlarla yüklü bir filmdir. örneğin, filmdeki 237 no’lu oda, cinselliğin öldürülüp, çürütülmüş olduğu yerdir. oteldeki bir başka oda: jack’ın karısı olan wendy, bir kapıyı açtığında oral seks yapan smokinli bir adamla, domuz giysileri içinde kıçı ortada bir adamla karşılaşır. filmde korkutucu bir düş gibi görünen bu eşcinsel sahnede, cinselliğin tamamen istenmeyen ve korkulan bir şey olduğunu akla getirerek, filmin aile içi anksiyete ve erkek egemenliğinin çöküşü üzerine konulmuş son noktasıdır.

    beysbol sopası: wendy, kendisine şiddet gösteren kocasına karşı korunmak için beysbol sopasını alır. fallus’un kontrolü altındaki wendy, fallus’u kontrol etmek için çalar. ve erkek egemen kendi silahıyla yaralanır.

    labirent: jack, masanın üzerindeki labirent maketine bakar. kamera öznel ve 90 derecelik açıyla makete ağır ağır yaklaşırken önce karısı ile oğlunun sesleri işitilir, sonra da labirentin içinde karısı ile oğlu belirir. ailesi üzerindeki tanrısal gücüyle, babanın kontrol edici bakışı altındaki bu iki mekan (maket ve gerçek labirent) birbirine karışıp birleşir. labirent gerçek yaşama gönderme yapıldığında, günümüzdeki yaşamımızın bilmecemsi algılanma biçimi olarak da okunabilir.

    edit: bunu seven bu entrymi de sever: a clockwork orange (bkz: #43252170)
449 entry daha
hesabın var mı? giriş yap