491 entry daha
  • köpeklerle bir alıp veremediğim yok, onların da yaşam hakkı var, bu yaşam haklarını insan iradesi ile tecavüz edilmesini adaletsiz buluyorum... yine de köpeksiz bir şehir bazen ihtiyaç duyulan oluyor.

    avrasya maratonuna hazırlanıyorum.
    sabah 5:30'da kalktım, spor kıyafetlerimi giydim.
    hava ancak aydınlanıyordu, koşu parkuruna doğru giderken hafif bir yokuş çıkıyorum.
    yokuşun başında orta boylarda bir köpek ulumaya, sonra dişlerini göstererek havlamaya başladı.
    bir şey olmaz deyip devam ettim, zaten kulaklıları takmışım müzik dinliyorum.
    tam yokuşun başına geldim, bu uluyanın yanına 5 tane daha apaçi beliriverdi.
    ne oluyor dememe kalmadan ortalarına aldılar.
    nasıl havlıyorlar, kulaklığı yavaşça çıkartıp yere koydum.
    köpeklerden birisi bacağıma atlayıverdi, arkam dönük olan bir tanesinin dişlerinin birbirine çarpmasını duyup kafayı çevirdim.
    diğerleri de çemberi daraltıyorlar, o an köpek zekasının sandığımızın çok üzerinde olduğuna karar verdim.

    yoldan geçen bir kamyon durdu, içinden elinde sopa ile sürücü dışarı atladı, köpeklerden birinin sırtına bir yapıştırdı*, hayvanın beli kırıldı sandım, tuhaf bir sesle inleyince köpeklerin hepsi toz oldu.

    şansıma kazasız belasız atlattım ama bütün gün kendime gelemedim, elim ayağım titredi.
    bu durum küçük bir çocuğun başına gelseydi hayatı boyunca bu travmayı atlatamazdı, dahası bu köpekler küçük bir çocuğa saldırmış olsaydılar sonucu düşünemiyorum.

    *beline küreği yiyen bir çığlık atıp, kirişi kırdı, ilk sıvışan buydu, köpeklerin sağlık durumları iyi yani merak etmeyin.
8922 entry daha
hesabın var mı? giriş yap