6 entry daha
  • bende bi' aşk var ile harikalar yaratan göksel'in müzikaliteden ödün vermeden yoluna devam ettiği bir albüm olmuş sen orda yoksun. düzenlemeler şahane. albüm kapağı da kesinlikle çok hoş. bende bi' aşk var'ın çok çok çok iyi bir albüm olması nedeniyle bu albüm göksel için riskli bir albümdü. fakat gayet güzel kotarıldığını söyleyebilirim. ama yine de birkaç saçma hata yapıldığını da düşünüyorum açıkçası. azzzz sonrağ...

    şarkılara gelelim. evet her biri gayet iyi şarkılar. ki göksel bugüne kadar zaten çizgisini her şart ve koşulda korudu, dolayısıyla şaşırtıcı bir durum değil tabii... önceki albümle başlayan konsept bu albümde de muhafaza ediliyor. evet belki üstüne çok farklı bir şey eklenmiyor ama aynı zamanda önceki albümü de birebir taklit etmiyor. yani ilk etapta taklit ediyor gibi gözükse de kaliteden ödün vermeyiş nedeniyle 'biraz daha değişik bir tat sunularak' çok şahane bir çakallık yapılıyor.
    önceki albümün geri planda kalsa da beğeni toplayan gidemiyorum, rüzgar, sarhoş ve aşk bitti gibi şarkılar bu albüme konulduğunda hiç sırıtmaz tabii. bu kötü bir şey mi? yani. göreceli. bence değil. ama göksel'in 'depresyon' sonrası gelen söz ver albümü nasıl geri planda kaldıysa bu albüm de ister istemez geri planda kalacak tabii. albümün, söz ver'e göre çok önemli avantajı ise kötü diye etiketlenecek bir şarkı içermemesi. şarkılar arasında ısırgan ve gittiğinde farklı havada. bu yüzden de 2 ve 3'üncü sıraya konulmuş. ısırgan, 'not my cup of tea', efendime söyleyeyim tam olarak bana hitap etmiyorink, ama seveni çıkar elbet. kötü değil kesinlikle ama ön plana çıkmayı hak etmiyor. gittiğinde'ye aşağıda değineceğim.

    gelelim hit adaylarına...

    geçen albümün hit'leri çok belliydi. acıyor iyi bir çıkış şarkısıydı, albümün lokomotifiydi. ikinci klip şarkısı olacağı adeta 3 kilometre öteden belli olan uzaktan da epey sevilmişti. yalnız kuş ise albümün gizli ve gerçek yıldızıydı. bir başyapıttı. bana göre türkçe pop'un kış güneşi'nden sonra gelen en büyük hit şarkısıydı. aşkın yalanmış büyük bir hit olmasa da 'radio friendly' temposu ve kolay algılanabilir olmasıyla ve birazcık da 'ön plana çıkartılmak, mutlaka duyrulmak istenişi'yle sıyrılmıştı.

    bu albümün en büyük hit'i bence, evet, sen orda yoksun. biraz yalnız kuş ve acıyor'un bileşimi gibi olmuş, iki şarkının verdiği lezzet resmen tek potada erimiş. çarpıcı mı? evet. iyi bir çıkış şarkısı mı? evet. bu albüme ilerleyen yıllarda geriye dönülüp bakıldığında akla gelecek ilk şarkılardan biri olacak mı? evet. yaylılar oğğğğsım.

    albümün ikinci bombası elbette gittiğinde. a-ağah. ağağağah kısmına gelmeden daha intro'da veriyor coşkuyu. aynı zamanda bu albümün bence bende bi' aşk var'daki bestelerden en büyük farkı. dolayısıyla muhakkak ön plana çıkacak, farklı bulunacak ve dinleyici tarafından da sevilecek. (ki internette şimdiden sevilmiş durumda.)
    şarkıyla ilgili tek korkum şu, eğer bu şarkı çok tutarsa, ki çok belli bu şarkının sevileceği ve ön plana çıkacağı, göksel'in bir sonraki albümde bu şarkıdaki gibi alaturka sos'a yaklaşması. bu mesafe iyi. daha fazlası yıldız tilbe'den aşk laftan anlamaz ki tadı verir ve cool'luktan ziyade çıta ortalamaya düşer. attenzioooone.

    açık yara bu albümün üçüncü çok iyi şarkısı. temposuyla, staylasıyla, özellikle a kısmıyla, hatta vazgeçtim nakaratıyla da gayet iyi bir şarkı. sözleri konserde eşlik etmelik, melodisi akılda kalıcı. kesinlikle tutar bu şarkı.

    kolay mı? tatlı bir şarkı olmuş. belki biraz haddinden fazla uzaktan formatında ama yine de son derece minnoş. 'lay la lay' kısmı olmasa havada kalırmış bu haliyle epey sevimli olmuş. albümde 9'uncu sıraya resmen itelenmesinin sebebi de bence şarkının ön plana çıkmasını önlemek. 'abi uzaktan 2015 versiyon, oha, göksel kendini tekrar etmiş' denmesin diye ötelenmiş gibi duruyor resmen. şans verilse albümün 4'üncü yıldızı olur ve kimse de korkulduğu gibi laf sokmaz, ay'lı uy'lu konuşmaz.

    diğer şarkılar arasında, evet, kelepçe'yi de sevdim ama açık yara'nın gerisinde kalacak. ki kıyas yapıldığında bence açık yara her türlü sollar kelepçe'yi. bir de bu şarkının konsepti kelepçe ok eyvallah ama albümü dinlemeyi bitirince 'kelepçe?' dedim kendime. '404 not found' dedim. aklıma gelmedi şarkı. 'yabancı sular mı demek istemiştiniz?' dedim. heaaa. 'başka bir vücuuuut istemeeee...' diye melodi ve sözler geldi aklıma. kelepçe ne ya? bu nasıl bir süpervizörlük? ne bileyim sarı saçlı mavi gözlü iskandinav bebesine 'abdurrahman' gibi gayet doğu, gayet alakasız bir ad koymak gibi bence. tamam hafif abarttım da gene de kötü başlık seçilmesine göz yumularak şarkının resmen önü kesilmiş.

    mabel matiz'li denize bıraksam bir önceki albümden yarım kalan şarkı'ya oranla daha hoş ve sıcak. ama bir hit mi? en azından bana göre pek değil. ama seveni çok olur.

    sonuç olarak göksel çok fazla risk almadan iyi bir albüm yapmış, kış boşluğundan güzel yürümüş. 100 üzerinden 90.
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap