435 entry daha
  • şimdi her şey bir yana, bu kadının piyasada ki önemi ve ağırlığını hatırlayarak yeni müziği için ne denli heyecanlandığımı belirtmek istiyorum. bu kadın ki, piyasaya girdiği 1999 yılında o döneme kıyasla, yaşına rağmen sahip olduğu büyük özgüven ile madonna'ya bile kendini merak ettirip, kariyerinin ilk 10 yılı tüm rakibelerinden başarılı bir şekilde sıyrılıp, müziğin ve star olmanın yalnızca müthiş bir sese sahip olmakla sınırlı olmadığını, işine olan disiplini ve bağlılığı ile bu yeteneklerini daha da körükleyerek elde ettiği başarılar ile geldiği noktayı ne denli hak ettiğini rahatlıkla görebiliriz.

    bu kadın henüz 2 albüm yapmış, 20'li yaşlarının başındayken dahi michael jackson'ın 30. sanat hayatı için verdiği konserde yer almayı başarmış onur konuklarından biri olmuştur. madonna gibi, bayanlar arasında en ufak bir rakibe bile sahip olmayan bir kadını heyecanlandırmış, dönemin büyük müzisyenlerinden tam not almış bir insandır. şu da bir gerçek ki, pop müziği milenyuma bu kadar başarılı bir şekilde taşıyan hemen hemen tek insan kendisidir. popüler müziğin sıradanlığı ve vasatlığı 90'ların sonunda yeterince boy göstermişken bu kız 16 yaşında baby one more time gibi bir eserle çıkıp ortalığı ayağa kaldırmış bir kadın. gerçi o dönemden başlar bir çok organizmanın kendisine olan düşmanlığı ama bu ne britney spears'ı aşağıya çekmiştir, ne de onları yüceltmiştir.

    daima birileri ile kıyaslandı, hep bir rakibi söz konusuydu. yaşadığı fırtınalı ilişkilerde hem şimdilerde ayılıp bayıldığımız insanların geldikleri popülerite seviyesine ulaşmaları konusunda kendilerine yardımcı oldu. her şeyden önce bu kadın gerçekten sağ duyulu, naif, saygın, kibar ve son derece merhametli bir kadın oldu. 2006-2007 bunalım dönemlerinde dahi kendisini öldürmek için sıraya giren paparazzilerle bile olabilecek en güzel üslupta konuşup, kendisini çekmelerinden rahatsız olduğunu dile getirmeye çalıştı daima. kendisine ağız dolusu küfürler eden, mickey mouse club döneminden arkadaşı olarak takılanların bile kendisine attığı kazıklara her daim baş eğerek saygısını hiçbir zaman bozmamış, bu anlamda da 4/4'lük bir sanatçı profili çizmiştir.

    ancak şöyle blackout, hatta circus sonrasında ki durumuna bakıyorum da, üzülmemek elde değil. pop müziğin yapı taşlarından biri haline gelen, işinde kendine has bir yer belirleyen, tüm rakiplerinden sıyrılan ve 2. albümü ile devler liginde yer alan bu kadın son 2 albümü ile birlikte o uzun zamandan bu yana hissedilen boşvermişlik sendromunun kurbanı oluyor gibi gözüküyor. femme fatale gerçekten başarılı bir pop albümü olmasına karşın, ilk yıllarından bu yana britney spears'ı yakın merceğe alan beni bile hayretlere düşürmüş bir albüm dönemi olarak tarihe geçmiştir. zira her ne kadar içine sinmemiş bir iş bile olsa britney daima profesyonelliğini konuşturup, o işin de altından rahat bir şekilde kalkmayı başarabilmiş bir insandır. ancak beraberinde gelen, ki hala albüm konusunda 7'de 7 yapmasına rağmen britney jean albümü ile bambaşka bir noktaya sürüklenip gitmiştir. femme fatale ile gelen yılmışlık, britney jean ile birlikte içinden çıkılmaz bir hal almıştır kendisi için. özellikle 2012'de william ile yaptığı ve marş haline gelen scream & shout'ın başarısı sonrası şirketi ticari kaygıların en büyüğünü güderek britney jean albümünü toptan william prodüktörlüğüne bırakarak asrın hatasını yapmıştır. albümün vasatlığını geçtim, britney'in o dönemin verdiği yorgun ruh haliyle bu vasart albümü bir tık bile yukarıya taşıyamadığını gördüğüm an artık gerçekten bazı şeylerin ters gittiğini fark ettim, hep beraber ettik.

    demek istediğim, bu kadın gerçekten sıkıldı. 2007 döneminden günümüze taşıdığı ruhsal ve psikolojik anlamda ki problemlerini hala tam anlamıyla geride bırakabildiğine inanmıyorum. tüm bu kargaşadan sonra 2008 yılında maddi ve manevi birçok şahsi hakkının kontrlünün babası jamie spears'a devredilmesi sonucunda hissettiği sıkışmışlıkta bunun üzerine bir nevi tuz serpmiş oldu. ki bu kadın sabahın en erken saatlerinde boş sokaklarda yalnız başına araba kullanmaya aşık bir kadın, kaldı ki tüm kontrolü babasının aldığında ki ruh halini varın siz düşünün. şöyle bir bakıyorum da, 2015 müzik piyasası yalnıca popo, kalça ve basenlerden ibaret bir hal almaya başlamış. yıllar önce sadece britney spears ve christina aguilera rekabetini selena gomez & demi lavato almaya başlamış. piyasa tek düzeliğin kitabını yazıp, bugünü bugün yapan isimlere sırt dönmüş bir vaziyette. böylesine acımasız bir pazarın en büyük mimarlarından olan britney spears'ın bu şekilde geri planda kalmasını hazmedemiyorum.

    2015 yılında piyasaya sürmeyi planladığı 9. stüdyo albümü ile tüm tabularını, tabularımızı yıkıp, eski heyecanını iliklerimize kadar hissettirsin, o flop vegas konserlerinden en kısa sürede kurtulsun ve güzel bir dünya turnesine çıkıp, artık varlığımızdan bile şüphe ettiğini düşündüğüm ülkemize uğrasın istiyorum. giorgio moroder ile yaptığı işbirliğin müzikal anlamda ki kalitesini arttırması ile birlikte, yeni nesilin patronunun kim olduğunu tekrar herkese hatırlatsın istiyorum.
777 entry daha
hesabın var mı? giriş yap