5255 entry daha
  • şirketlerin finansal denetlemeleri sırasında denetçilerin ıt'nin ve şirket yönetiminin karşısına çıkardığı bir biri ile de alakalı iki konu vardır iş sürekliliği ve felaketten kurtarma. bu kavramlar genellikle bilgi güvenliği ile alakalı olmakla birlikte sadece bilgi güvenliği açısından yaklaşmak pek doğru olmaz. sonuçta yaptığınız işin kesintiye uğraması ve bu kesintinin kısa sürede giderilerek işe kalınan yerden devam etmesi amaçlanır.

    bu kapsam dahilinde şirketler boyutlarına göre yaptıkları işle ya da iş yaparken kullandıkları bilgi sistemleri ile ilgili değişik felaket senaryoları ve bütçelerine göre farklı çözümler üretmektedir. bu çözümlerden en sık uygulanananı faaliyetin yürütüldüğü ana bölge dışındaki bir coğrafi bölgede de benzer bir bilgi sistemi altyapısı kurularak felaket durumunda işlerin buradan yürütülmesi hedeflenmektedir. en özet haliyle ifade etmek gerekirse tüm yumurtaları aynı sepete koymamak gibi de düşünebiliriz.

    buraya kadar genel konsepten bahsetmek yeterli olacaktır sanırım buradan konunun istanbul ile ilgisine gelelim. bir ülke düşünün ülke nüfusunun neredeyse %20 si tek bir şehirde yaşasın. yine büyük şirket ve bankaların merkezleri de bu şehirde bulunsun. ülkenin kalanına yapılması gereken yatırımlar bu şehre yapılarak ülkenin kaynakları bu şehre aktarılsın. bu şehir sanki tüm ülke bu şehirde oturacakmış gibi her gün yeni yeni bir sürü konut projesi ile tek ve büyük bir şantiye haline gelsin. tüm bunlar yapılırken de bu şehrin geleceğinde büyük bir deprem beklentisi olsun.

    bu açıdan baktığımızda ülkenin geleceği açısından istanbula yatırım yapmak yerine türkiyenin farklı coğrafi bölgelerinde yeni istanbullar yaratmak hem iş sürekliliği hem de felaktten kurtarma bakış açısı ile yaklaşıldığında son derece elzemdir. bir durum konuyu bu açıdan da değerlendirmek gerekir. yoksa beklenen büyük istanbul depremi sonrasında tüm ülke belini zor doğrultur.
7585 entry daha
hesabın var mı? giriş yap