4 entry daha
  • samimi oyunculuklar üzerinden büyük laflar etmeden, durağan şekilde ilerleyen bir film. bu nedenle filmin bir olayı olmadığı söylenebilir çoğu kişi tarafından. fakat her filmde hayatın anlamını verecekmişçesine iddialı cümleler aramayanlar ve herkesin içinden geçebileceği bir hayatı olduğu şekilde göz önüne seren bir film bekleyenler için tatmin edici olacaktır eminim.
    them başlıklı bölümde her ne kadar kadın ve erkeğin perspektifini göreceğinizi düşünseniz de bence başrolünde kadınlar var bu filmin. ve üzerinde çok durulmasa bile her birinin ayrı bir kayboluş hikayesi var film içerisinde.
    eleanor rigby, yaşadığı kaybın ardından yaşamla mücadelesini eşinden farklı bir şekilde sürdürmeye çalışan bir kadın. ne istediğini bilmeyen, amaçsız biriymiş gibi algılanabilir pekala. başlangıçtan itibaren başkalarının onun için yaptığı seçimleri takip ediyormuş gibi gözüküyor. hayatın durmasını istediğin bir anda, başkalarının amaç amaç diye çıldırmasının anlamsızlığını yaşıyor olabilir pekala.
    annesi mary, başka bir ruh halinde. evliliğini uzun yıllar ayakta tutabilmiş ama vazgeçtiklerinin acısını içkiyle kapatmaya çalışıyor. annelik tek geçerli varoluş biçimi değil onun için ama elinde kalan sadece bu. başlangıçta anne olmayı istememiş olmayı da ekleyin bu pişmanlığa. kızının da aynı pişmanlıklarla yaşamasını istemiyor.
    kimlik dersleri veren profesörün ise çocuğu ile sağlıklı bir ilişkisi yok. kürsü sahibi olmasına rağmen içinde bulunduğu durumdan memnun değil. bir nevi ayaklarının geri geri gitmesi durumu söz konusu.
    tüm bu annelik figürleri içerisinde, kendi anneliğinin nasıl olabileceğini sadece hayal edebilen bir eleanor düşünün. içinde bulunduğu karmaşayı hayal etmeye çalışın.
    bu duygu seli içerisinde güçlü figür olmaya çalışan erkekler mevcut. fakat duygularına açık olabilme cesaretine sahip olunca kadar figüranlıktan öteye gidemiyorlar. figüranlık derken, kadının hayatındaki yerinden bahsediyorum.
    bunları bir kenara bırakacak olursak, herhalde bir soru cümlesidir bu film: “sana farklı bir insanmışım gibi gözüküyor muyum?” kadın ve erkeğin ortak paydası oluyor bu hissiyat. kendi içimizde değiştiğine inandığımız yanları dışarı yansıtmadan çözüm arayan insanın yalnızlığını seriveriyor göz önüne.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap