23 entry daha
  • hayatında hiç cezaevi nizamiye kapısından girmemiş kişilerin hakkında yorum yapmaması gereken olay.

    soruyorum, burada müdür bey'e saldıranlar, tecavüze uğrasın - ölsün diyenler kendisini tanıyorlar mı? (buraya daha sonra tekrar geleceğim)

    cezaevi dedin mi orada duracaksın, manyetik kapıdan geçtiğin anda hislerin bir anda değişiverir. oraya mahkum olarak da girsen, personel olarak da girsen, öğretmen olarak da girsen, ziyaretçi ya da müdür olarak da girsen bambaşka bir insan olursun. kaldı ki çocuk cezaevinden bahsediyoruz...

    şakran cezaevi kampüsünde özellikle de kadın ve çocuk cezaevleri barolar ve sivil toplum kuruluşları tarafından özel bir ilgi ve takip altındadır. nereden biliyorsun demeyin, burayı denetlemeye giden heyetlere üye avukat arkadaşım var. siz de varsa izmir barosuna üye arkadaşlarınızdan ilgili haberdekine benzer, hatta çok daha trajik olaylar dinleyebilirsiniz. bunlar zaten bilinen ve takip edilen şeylerdi.

    evet, bunlar zaten biliniyor ve de takip ediliyordu bazı kurum/kişiler tarafından. burada cezaevi yönetimini suçlamak da kolaycılığa kaçmak olur, çünkü cezaevi müdürünün - haliyle - 24 saat orada bulunması mümkün değil. zaten cezaevlerinde bu gibi durumlar genelde ya geceleri herkes gittikten sonra, ya da haftasonları ortalarda kimse olmadığı zamanlarda yapılır. örnek vereyim, bir cezaevinde iki mahkum birbirlerine oral seks yaparken yakalanmışlardır, gece vardiyası sırasında.

    sürekli yetişkin mahkumlarla haşır neşir olmakta bulunan rabbin aciz bir kulu olarak bu yazışmada verilen olaylar kadar traji-komik olaylara şahsen tanık olmuş bulunmaktayım. yanlış adamı öldürdüğünü ve kendisine çok yazık olduğunu, kendisinin çok iyi bir insan olduğunu ve diğerini öldürse çok daha iyi olacağını söyleyen mahkumlar, mit elemanı olduğunu ve şampuandan bomba yapabildiğini iddia edenler, koğuşta arkadaşının kafasını kesip televizyonun üzerine koyanlar - bu gerçekten başka bir cezaevinde yaşanmış bir olaydır - berberlik kursunda bir diğerinin şah damarına makas saplayanlar...

    bunlar aklı başında ve yetişkin mahkumların yarattığı durumlar, çocuklar ne yapmasın... müdür bey'i aklamak da şu an için tamamen doğru değil ama ben kendisinin yaşanan olaylarda rolünün ve ihmalinin az olduğunu düşünüyorum. psiko-sosyal servise yazılan bu yazı düşünüldüğünde olayın üstünün kapanmak istenmediği, aksine böyle şeylerin artık yaşanmaması için önlem alınmasının istendiği anlaşılıyor. ve emin olabilirsiniz ki kampüs içinde çalışan dürüst ve ahlaklı personelin hepsi bu yaşananlardan rahatsız ve kimin cezası neyse almasını ve çekmesini istiyor.

    (çünkü herkes töhmet altında kalmış durumda.)

    önce bir cezaevine gelin ve ortamı görün, ondan sonra konuşalım..
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap