20 entry daha
  • başbaşa bir ortamda, yanyana oturmaktasınızdır. sohbetinizin kelimeleri azalmaya, sesleriniz biraz daha gırtlağa inerek çatallanmaya başlar. artık birbirinizin dudaklarına, birbirinizin gözlerinden daha sık bakmaya başlamışsınızdır farkında olmadan ki bunu farkettiğiniz anda süratle kaçırırsınız gözlerinizi gözlerine. ve dudaklarınızı istem dışı ıslatmaya başlarsınız, sanki sizin tahmin etmediğinizi diliniz dudağınıza haber vermektedir. kafalar birbirine biraz yaklaşır, yaklaştığından daha az uzaklaşır, biraz daha yaklaşır ve çok az daha uzaklaşır. en sonunda gözler kapanır, kimse kendini diğer dudağa doğru itmez, ikisini birbirine çeken bambaşka bir güçtür artık. tatlı tatlı, hafif bir şekilde öpüşmeye başlarsınız. dudaklardaki tedirginlik tükürüğe karışmaktadır yavaş yavaş. tatsız hayatın tadının o dudaklarda olduğunu anlar ve daha da tatmak istersiniz. kalbiniz boğazınızda atmaktadır artık. hızlanmaya başlar bir yandan da ona dokunursunuz. o narin boynu tuttuğunuz an karşınızdakinin masumiyeti içinizi titretir. hayatın karmaşıklığına inat, elleriniz saçlarının içinde rahatça dolaşır. artık deli gibi öpüşüyorsunuzdur ve içinizden belki de şu düşünce geçer " bu mutluluk sonsuza kadar sürse ya da şu an ölsem de beni bu tarifsiz huzuruma gömseler keşke"
105 entry daha
hesabın var mı? giriş yap