5 entry daha
  • aslında tam bir cadı, bir de fena ki ayyyy "dostlar" başına böyle bir insan. geçen gün bana mücver tarifi verdi yalnız tarifi verirken bir hava bir hava, sanırsın bana portakallı pekin ördeği tarifi veriyor! tamam güzel yapıyorsun anladık da bu havan kime. önce sen, benim sana verdiğin tarifleri uygula da görelim. (vurdu ve gol oldu.) zaten tutturamadım da mücveri, tadı çok güzel olmuştu orası ayrı bir konu. sen mücverini yap, ben seni anlatayım diye düşündüm ne dersin?
    biz "aynı anda" "aynı cümleleri konuşarak" yola çıktık. aynı cümleler vardı dilimizde uzunca bir süre. aynı duyguların çemberinde hemhal olduk. aynı anda ağladık ve güldük, hatta abartıp "delirdi bizim kız" lafını ikimiz birden duyduk. o "bazen" anlattı, ben bazen ağlaya ağlaya dinledim. o ne yaptı orada bilmiyorum, soramadım bile! ben kendimi anlattıkça biliyorum ki içinden hiç tanımadığı birine sakin sakin küfür etti. tam bir sırdaş, kessen söylemez sırrını. sadece anlatın o dinlesin. zaten şöyle en başa dönüp bakınca bana attığı ilk mesajla inanmışım ben ona. (başka sözler de verdi, tutacağı ve o sözlerin olacağı günü bekliyorum!)
    neler yaptık bu iki senede ben bile şaşırıyorum. tam 40 hafta her pazartesi karadayı için yorum yazdık. diziye manyakça bağlandık, dizi bitti bıraktıkları kaldı bize. hava, su, toprak, aşk, ölüm, ayrılık ne yok ki içinde.
    ikimizin bu kadar alakasız olup, bunca benzemesi normal değildir sanıyorum. az konuşandır, çenesi düşük olan benim. güldürendir, gülen benim. şımarandır, akıllı ol diyen benim. ayrı siyasi düşünceler, ayrı yaşam tarzı, biraz ayrı inanışlar. hiçbiri onun gözünde problem teşkil edemez! ikili ilişkilerde değer verdiği tek şey insanın özü çünkü! değişik bir insan, fikrinden dönmez. belki biraz yumuşar ama fikrini sana asla dayatmaz. ruhu ince, dili naif ve kırılgan biridir. kırılsa bile bunu hemen diyemez. benim gibi ani tripleri yoktur, çekip gitmez. bile isteye birini kıramaz, işine gelmeyeni hiç duymaz. güçlü bir dili var ve sağlam laf sokar, öyle ki kalakalırsın duyunca. (bana bir taş attı, kafam hâlâ acır aklıma geldikçe.) ben ağlarsam o da ağlar biliyorum. soru sormaz, insanı rahat bırakır sinirliyken darlamaz. iki koca sene oluyor, neler kattı bana kendi de bilmiyor belki. kendine zerre kadar güvenmeyen birine "sana güveniyorum" diyor her konuda. ağlarken güldürüyor, gülerken gülme krizlerine sokuyor. garip garip rüyalar görüyor bir de benden yorum istiyor deli. senin rüyalara ayrı başlık açmalıyız diyorum, kahkaha atıyor. (burada gülen, ağzı kocaman bir smiley var)
    biz onunla; olmayanları konuşmayı, olanı beraber atlatmayı, gelmeyenlerin hayalini gene birlikte kurmayı öğrendik. bir de bana "kasımda arkadaşlık da başkaymış" dedi. 'kasım'dan yaralı biri için çok afilli bir sözdü bu. bunu bir ben anlarım, birini alan rabbim o güne yıllar sonra birini daha yolladı. böyle bir insan bana ödüldür. iyi ki gelmiştir.
    hee bir de unutmadan ben gibilerin kendi çölünde karşılaştıkları kişiler genelde talihsiz oluyor sanıyorlar. ben kendi uçsuz bucaksız çölümde beni dinleyen birini buldum. senin de anlayanın, dinleyenin ve sevenin çok olsun e mi! yazının başında aynılar birleştirdi bizi demiştim. bir "aynı" daha ekledik geçen haftaya. o "aynı" da çok ilginçti, unutulmazlar arasında ilk sıraya yükseldi. tabii bunun ne olduğunu burada demeyeceğim okuyanlara, o biliyor zaten. beraber çok istediğimiz bir "aynı" daha var. sen biliyorsun allah'ım zaten bunu, bize bunu da göster. amin.
    not: günün en mutlusudur. taze teyze olmuştur, gün içinde bir yeğeni daha olacağı müjdesini almıştır. sağlıkla büyüsünlerdir, eee darısı bizedir.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap