metin oktay
-
ensesiyle bile top alır, baldırıyla, oyluğuyla, hatta bademciğiyle. metin oktay, adsızlığın büyük şiirini yaratarak en büyük ad oldu.
hiçbir büyük futbolcu bu kadar ekip adamı olamaz. yaratıcı, büyük, zekasını her an ayağının önünde bulan adam.
metin oktay en büyük futbolcu olarak aynı zamanda ikincildir de, sanırım başarısının anahtarı burada.
galatasaray gerçekliğinin başlaması onun dönemine rastlıyor. galatasaray'da futbol gerçeği, fenerbahçe'de ise türkiye gerçeği ağır basar.
metin oktay'ın bir özelliği de hiçbir zaman şımarmamış olmasıdır. o rolü yanında oynayan başka futbolculara bırakmıştır çünkü.
metin'de bütün bu büyük futbolcuların yanında kendisini daha büyük gösteren bi şey var.
nedir bu acaba? teknik mi, beden gücü mü, sezgi mi? bütün bunlar birleşmiş onda
ama aynı özellikleri başka futbolcularda kolayca seçiyoruz. sanırım asıl niteliği topla buluşması.
icatçıdır bu konuda; sevecendir. şemsiyesini ne mi yaptı? fenerbahçe'ye attığı çok ünlü bir gol vardır,
"uçan manda" olarak anılan özcan'ın beklediği kalenin ağlarını yırttı
ayıp olmasın diye ve rakip takıma bir cemile olarak, şemsiyesiyle örttü orayı.
şemsiyenin bugün hala orada olduğu söylenir.
(bkz: cemal süreya)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap