voyager 1

• bu makineyi düşününce hüzünlere gark oluyorum. içindeki veriler insanlığa dair o denli güzel detaylar içeriyor ki, bunu bulan uzaylılar insanlara hayran bile olabilir, bach'ı beethoven'ı dinleyince, yeni doğmuş bir bebeğin kalp atışlarını, çocuğunu elinde tutan bir babanın gözlerindeki mutluluğu görünce ne kadar da muhteşem yaratıklar olduğumuzu düşünebilir. her dilden ayrı selamlarımızın anlamını çözünce, bu dilleri konuşan insanların birbirleriyle barış içinde yaşayıp gittiğine inanabilir.
  
  kendimizi değil, olmak istediğimiz bizi göndermişiz uzayın derinliklerine; ortak insanlık üretiminin en üst seviyesini "mış" gibi yaparak, naifçe boşluğun içine fırlatmışız.
  
  bu boşluğun içinde yapayalnız dönerken, en iyi yaptığımız şey birbirimizi yok etmek oysa, daha etkili bir şekilde yok edebilmek için yeni yöntemler, yeni silahlar geliştirmek. nereden bilsinler?