3 entry daha
  • feministlerin fıtratındandır.

    evet, feminizm hayata karşı hastalıklı bir yaklaşımdır sevgisiz feministler. keşke erkek doğsaymışsınız.

    edit: benden sonra yazılmış harika bir entry nedeniyle örnekleme editi:

    enrty'de aynen şu cümleler geçiyor:

    "erkek ve kadının eşit olmasını isteyen, kadının da bir birey ve varoluşun özü olduğunu savunan bir düşünce nasıl hastalıklı ve sevgisiz olabilir? asıl hastalıklı ve sevgisizlikle temellenmiş düşünce; kadını yaşamdan soyutlamaya çalışan, evrendeki her şeye tahakküm kurmak konusunda hakkı olduğunu düşünen erkek kafasıdır. çok garip gerçekten, nasıl kendinizi her şeye vakıf görebiliyorsunuz?"

    bakın; beylik kalıplar, kulağın aşina olduğu cümleler aslında sizin önyargılarınızdır. bunları kırmadan yüzeysellikten kurtulamazsınız. feminizm ve tarihçesi ile ilgili şu güzelim sözlükte bile onlarca entry var, açıp okuyunuz bakalım. evrimleşen feminizmin geldiği nokta gerçekten de "erkek ve kadının eşit olmasını isteyen" bir ideoloji midir, yoksa bununla ilgisi artık kalmamış mıdır? açın bakın bi' zahmet, o kadar entry'i kopyalamaya cidden üşeniyorum çünkü.

    "...hakkı olduğunu düşünen erkek kafasıdır." işte budur feminizm. size bu cümleyi kurduran şeydir tam olarak. cinsiyetçidir. kromozom ırkçısıdır yani. erkek kafası diye bir sözle bitirir cümlelerini. çünkü zorundadır, varlığını karşısında/düşman olarak gördüğü eril -bu kelimeyi feministler kullanıyor diye yazıyorum, yoksa çok itici uyduruk biz sözcük- olan ne varsa onun zıttı üzerinden tanımlar. kendi varlığını tanımlama şekli "eril olmayan" üzerinedir.

    "çok garip gerçekten, nasıl kendinizi her şeye vakıf görebiliyorsunuz?" bu da bir üst paragrafta açıklamaya çalıştığım gibi. bunun yazarı 2. çoğul ile sesleniyor. yani kendisini içinde gördüğü 1. çoğul var, ve onun karşısında 2. çoğul. 2. çoğul işte o üst cümledeki erkek unsurlar. düşmanlar, müptezeller, sizi gidi siziler.

    kadın hakları feministlerin eline bırakılamayacak kadar ciddi bir konudur.

    edit2: üstteki edit'te geçen "düşmanlar, müptezeller, sizi gidi siziler" sözü feministlere söylenmedi. feministlerin "erkek kafası" düşmanlığının devamında, feministlerin ağzıyla düşmanlaştırılan erkek unsurlara karşı söylendi. ama evet bu cümle alaycılık içerir.

    feministlerin anlayamacağı başka boyutlara geçelim:
    kadına şiddete hayır demek için feminist olmaya gerek yoktur mesela. tecavüze indirim yapılmasına karşı olmak için de feminist olmanız gerekmez. feministler bu duruma şüpheyle yaklaşır fıtratları gereği. onların beklentisi erkeklerin topyekun kadın düşmanı olmalarıdır. bu düşmanlık üstüne inşa ettikleri varlıkları, anlam veremedikleri bu tür erkek kandırmacaları yüzünden tutarsız görünebilmektedir çünkü.

    feminist erkek olamaz mesela. malcolm x'teki beyaz düşmanlığı ve beyazlara karşı toptancı yaklaşım feministlerde de çok benzer şekildedir. sırf bu nedenle malcom x yerine martin luther king'e yakın hissederim.

    erkeklerin başına gelen felaketleri umursamaz feministler, en fazla üzülürmüş gibi yaparlar ama arkasından hemen patriarch düzeni sorumlu tuttukları açıklamaları gelir -ki bu da, onlara göre, sorumlusu erkekler olan en büyük günahtır- ne yapsınlar, fıtratlarında yok. sonuçta o da bir erkek diye düşünürler, hakediyorlar derler, kendileri etti, kendileri buldu derler. sonuçta "yüzyıllardır süregelmiş bir anlayış"ın sorumlusu erkeklerin cezalarını bulması normaldir onlar için. türk islamcılarının her kötülüğü kemalizme bağlama kolaycılığına benzer şekilde kaçıverirler ataerkil düzen falan diyerek. zaten feminizm'deki ana sorun bu yüzeysel bakış, hayatı tek açıdan analiz etme saplantısı.

    edit3: bir sonraki entry'nin 2. edit'ine istinaden:
    ne yazık ki o eşitlikçi bildiğiniz feministler geçen yüzyılda kaldı.
    (bkz: birinci dalga feminizm)
    (bkz: üçüncü dalga feminizm)
    mesela feministlerin erkek bebek doğurmak istememesi başlığına bakın. bence biraz daha okuma yaparak feminizmin nereye evrildiğini rahatlıkla görebilirsiniz. mesela (bkz: feminizm/#45806502). veya (bkz: feminizm/#43613613). erkeklerin feminist olması mümkün mü gerçekten için (bkz: feminizm/#43509314).

    feminizm yerine eşitlikçilik konuşacaksak o zaman hemfikir olabiliriz bir çok konuda ama daha eşitlikçilik isminde anlaşamayız zaten. bu noktada lütfen (bkz: feministlerin ikiyüzlülüğü/#44824354). benzer şekilde (bkz: feminizm/#47238014).

    son olarak haksız suçlama nedeniyle alttaki paragrafı alıntılamam ve cevap vermem gerekiyor.
    "içimizde barındırdığımız nefreti, bir ideoloji altında sunmayalım. ne kadınlar erkek nefretini feminizm çatısı altında yaşasın ne de erkekler kadın nefretini koyu bir antifeminist olarak."

    feminizmle ideolojik mücadelenin demokratik bir hak olduğunu tartışacak değilim, elbette eleştirilecektir feminizm. bu eleştirileri getirince, abd'de israil eleştiren kişi nasıl yahudi düşmanı ilan ediliyorsa sözlük entelleri de aynı yönteme başvurmasın rica edeceğim. çünkü kadın nefreti başka şey, antifeminist olmak veya feminizmi kıyasıya eleştirmek ayrı şeydir. izana davet ediyorum.
    (bkz: feminist eleştirisini kadın düşmanlığı algılamak)
    (bkz: feminist tipi niyet okuma)
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap