7 entry daha
  • köy diye bir şey bile kalmamışken şaşırılmaması gereken gelişme.

    işin ilginç boyutları var. beklemediğiniz yerlerden beklemediğiniz olumlu hamleler gelebiliyor ara sıra. mesela geçen gün et ithalatına onay verildi. http://www.hurriyet.com.tr/…lat-tartismasi-40046266

    tarım bakanlığı ithalata izin verilmemesi için ciddi şekilde mücadele etti (konuya birinci elden şahit olmasam hayatta inanmam) ama merkez bankası bastırdı ve ithalat onaylandı. merkez bankası da kendince haklı fakat bu günü kurtarma politikalarıyla bir yere varılmayacağını ilkokuldaki çocuklar bile biliyor artık.

    izleyen bilir, bazı tarım ve hayvancılık kanallarında çıkıp ahkam kesen iktidar yalakası üreticiler var. bunlardan bilmem kaç baş hayvanı olan, dümeni her halükarda dönen, kendi adıyla kanalda programı falan olan bir tanesini (müslüman bilmemneciler başkanı) daha bugün aynı kanaldaki başka bir programda ağlarken gördüm. desteklemelerin ardının arkasının kesilmediğini fakat maddi destekle işin çözülmeyeceğini, fiyatların kontrol altına alınması gerektiğini söylüyordu o bile.

    yapılacak iş devlet için çok basit. kısa, orta ve uzun vade hareketleri gerekiyor.

    kısa vade: aracı denen çakallar üreticinin sırtından indirilecek. tedarik süreci kısaltılacak. gelir üreticinin cebine girecek, halk da ucuz ürün yiyecek.

    orta vade: kooperatif sistemi desteklenecek. birliklerin komisyon kaymağını cebe indirip yan gelip yatması engellenecek ve gerçekten işe yaraması sağlanacak.

    uzun vade: arazi toplulaştırması sağlanacak.

    tabii bunların hepsi önce tarım toplumu olmayı hedefleyen bir ülkede gerçekleşebilir. tarım toplumu olmadan sanayi toplumu olmaya çalışmak kanatlanmadan uçmaya çalışmaktır. kaç senedir ölümüne inşaata gömülen paralarla inanılmaz bir tarımsal kalkınma gerçekleştirebilecek, çalışan nüfusu genç bir ülkeydik. hala öyleyiz ama tepedeki zihniyet de değişmiyor.

    edit: çiftçi sayısı azalmış ama üretim artmış bu iyi bir şeymiş. kardeş, çiftçinin cebine giren para azalıyor, o nasıl olacak? üretim mecburen artacak tabii, nüfus da artıyor çünkü. makineleşme elbette eskiye nazaran daha kolay ama makineye ulaşmak için çiftçinin bankaların kucağına nasıl oturtulduğundan haberin var mı? yapacak başka şeyi olmayan adam üretiyor tabii ki. peki üretim arttıkça daha çok kazanabiliyor mu bu insancıklar? bunun cevabı yazıyor mu o istatistiklerde? sanmıyorum. cevap için aracının cebine giren paradaki artışa bir göz gezdirmenizi tavsiye ederim. üretiminin, emeğinin karşılığı beş para etmeyince tarlayı satıp çekip gitmekten başka ne şansı kalıyor? tarım alanlarının imara açılması gibi muhteşem uygulamalar sayesinde müteahhite kat karşılığı tarlasını satmanın daha kârlı olduğu bir ortamı oluşturan devlet seni desteklese, krediler, hibeler verse, kafandan aşağı para dökse ne olur? 2 milyon kişi mesleğini bırakmış, hayatını radikal şekilde değiştirmek zorunda kalmış, adam rakamlara bakıp durum iyi diyor.
59 entry daha
hesabın var mı? giriş yap