12 entry daha
  • hemen herkesin emeklilik planlarındaki gibi güzel bir doğadaki pembe panjurlu tatlış bir evde *, ununu eleyip eleğini asan yaşlı tontiş bir çiftin belki de en mutlu olması gereken dönemde; hem de evliliklerinin 45. yılı etkinliği çerçevesinde hazırlıkların sürdüğü haftada bir anda çok eski mevzuların önlerine çıkmasını, önlerine çıkıp da tüm huzurlarını alıp götürmesini iyi oyunculuklarla kotaran oldukça gerçekçi bir film.

    sevgilisini bir kazada kaybedip travmasını başka bir kadını severek aşan, eski sevgilisinin cesedinin bulunmasının ardından balataları yakan dayı ve 45 yılını eşine saçlarını süpürge ederek geçiren; eski sevgili olayını vaktinde duymuş olsa bile bu kadar detaylı bilmeyen, nihayetinde herkes herkesin eski sevgilisidirmottosuyla fazla aldırış etmeyip yıllar sonra gelen bir mektupla detayları öğrenen, öğrendikçe de hayal kırıklığına uğrayan, "acaba beni gerçekten sevdi mi?" diye içten içe soran bir teyzeye ait; belki de hayatlarının son demlerinde bir daha o eski huzuru ve mutluluğu bulamayacak olmalarının hikayesi. bir acelesi yok filmin. nakış nakış, yavaş yavaş anlatıyor derdini tüm soğuk rüzgarlarıyla.

    böyle bir olayın senin benim, ana * babamızın, hatta yer yer dayı ve yengemizin başından geçmesi oldukça olası. dahası geçiyor da. bu kadar durgun, rutin bir hayatın içindeki -bize göre- sıradan bir mevzunun bu kadar soru sordurtması ise başarı işaretidir.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap