5 entry daha
  • kreşe giden bütün çocuklar için geçerli olamayacak örnek. benim çocuğum değil örneğin. sabah 7'de kalkıyor. sütünü içiyor yatakta oynaşıyoruz, biraz oyuncaklarıyla oynuyor sonra hep birlikte 8'de evden çıkılıyor. güle oynaya kreşe gidiyor. (ilk baştaki alışma günlerini saymazsak) yaşıtlarıyla vakit geçiriyor, sevdiği ve sevmediği arkadaşları var. öğretmenleri onu seviyor, o onlara bayılıyor. gün içinde bana özçekimler geliyor, öğretmeniyle kucak kucağa. eğitim alıyor, öyle ingilizcenin peşinde falan değilim, yemek yemeyi, sabır göstermeyi, sıraya girmeyi, saygı duymayı, hata yapınca özür dilemeyi, kendi giyinip soyunmayı öğreniyor. 2,5 yaşında.

    ben çalışan anneyim mecburen gönderiyorum mu? hayır! çalışmasaydım da çocuğumu kreşe gönderirdim. yetersiz kaldığını hissediyorsun bir süre sonra. evde montesorri'nin bile bilmediği oyunlar uydurarak geçmiyor hayat. parka götürüyorsun hiç çocuk yok. sokağa salsam sokakta çocuk yok. nerede sosyalleşecek bu çocuk? çocuğum hayatı öğrenecek diye bombaların içine mi atayım. lütfen hatırlayalım, 80li yıllarda yaşamıyoruz. biz sokakta oynama şansına sahiptik ama bu nesil değil. ve biz ortadoğunun batağında yaşıyoruz, bazı milletler sokakta oynamayı bilmez, sokaklarında insanlar öldürülür!
85 entry daha
hesabın var mı? giriş yap