• geçmişten günümüze miras kalan türkülerde tıbba ve ilime duyulan güvensizliktir. dikkatle incelendiğinde belki de günümüzde doktorlara atılan dayakların, linç kültürünün de müsebbibi olan türkülerdir. şöyle üstünkörü hafızamı yokladığımda bile aslında nasıl da kanayan bir yara olduğunu gözler önüne serecek türküler mırıldanabiliyorum.

    (bkz: el vurup yaremi incitme tabip)

    (bkz: oy tabip şu yarayı sar sarabilir isen)

    (bkz: el çek tabip)

    (bkz: tabib sen elleme benim yaramı)

    (bkz: değme felek)
    lokman hekim gelse sarmaz yarayı
    hilebaz dostunan açtık arayı
    ne köşkümü koydu ne de sarayı
    baykuşlar tünedi dalıma benim
    değme felek değme telime benim

    (bkz: karadır kaşların ferman yazdırır)
    bu dert beni diyar diyar gezdirir
    lokman hekim gelse yaram azdırır
    yaramı sarmaya yar kendi gelsin

    (bkz: değme tabip sızılıyor)

    bunlar benim aklıma gelenler. halk türkülerimizde lokman hekim ve tabiplere yapılan bu ötekileştirmeye bir dur demenin vakti gelmedi mi sizce de?

    ek : (bkz: han sarhoş hancı sarhoş)
    han sarhoş, hancı sarhoş, yolda yabancı sarhoş
    el çek tabib gönlümden, içimdeki sancı sarhoş

    debedit: özer aydoğan'ın karikatürü referans gösterilerek tespitin arak olduğu iddia edilmiş. elinizi vicdanınıza koyun bu kadar kişinin takip ettiği bir mecrada, nasıl olsa fark edilmez diyerek özer aydoğan gibi popüler bir çizerin işini araklamış olabilir miyim? ben o karikatürü görmemiştim, kaldı ki kimsenin aklına gelmeyecek aman aman bir şey de değil. türkü dinliyordum aklıma takıldı. neden bu kadar açıklama gereği hissettim onu da bilmiyorum. arak değil bilin yani. arak olsa söylerim. arak derim ama değil.
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap