51 entry daha
  • geçen sene satın aldığım ilk honda motor nc750x'in ardından, piyasa çıkar çıkmaz büyük bir hevesle satın aldığım enduro motor. tanımı yaptık şimdi gelelim acı gerçeklere.

    50.000 tl ödeyerek aldığım bu motorla ilgili anlatacak çok şey var fakat benim takatim yok. kısa kesmeye çalışacağım. daha önceki entrylerimden bilen bilir aldığım hiçbir motoru kötülemedim zira uzun araştırmalar sonucu aldım ve hepsiyle ilgili güzel yazılarım ve fikirlerim vardı. sırası ile vespa et4 - kawasaki vn1600 - vespa gts250 - kawasaki vn1700 voyager - piaggio x10 - honda nc750x ve bu afrikalı ikiz.. motor uzmanı değilim ama az çok yorum yapacak kadar da tecrübem var.

    bu motoru tercih etmemdeki sebep, şehir içinde ağırlığı ile beni yormayacak ve uzun yola çıktığımda bozuk yollarda gidebilecek bir motor olmasıydı. şehir içinde kullandım güzel fakat kesinlikle uzun yola çıkmayı düşünmüyorum. (sebebine geleceğim)

    motoru satın alalı 4 ay olmuştur belki şase üzerinden ve şase kaynak yerlerinde paslanmalar başladı. ktm servisinde çalışan bir arkadaşım bunun sıkıntılı bir konu olduğunu pasın ilerleyeceğini söyledi. kaynak yerlerinde olması ayrı bir sıkıntı. 3-4 ay içinde bir motorun şasesi nasıl paslandırılabilir bilmiyorum. (honda beni suçladı) motoru yıkama sayım 10'u geçmemiştir ve kendime ait garajda hep kendim yıkadım. niye anlatıyorum, servis fotolarını çekti ve honda'ya gönderdi zar zor geri dönen robot gibi bir ses, kullanılan kimyasallar bilmem neler diyerek otomatik bir mesaj okudu. bir iki sorunun ardından tartışmanın anlamsız olduğunu anladım ve telefonu kapattım. mahkeme vs ile uğraşsam motoru değiştirebileceğimi bildiğim halde vazgeçtim. bu paslanma sorunu herkeste oluşur mu oluşmaz mı bana mı bozuk mal satıldı bunu zaman gösterecek. bu noktada honda türkiye'nin yaklaşımı nc750 ile ısındığım honda markasından resmen soğuttu.

    ikinci olarak bu motorun öyle bir sorunu var ki ölüme bile sebep olabilir. zira bu motosikletin motorunda bulunan ve kronik olduğunu düşündüğüm bir sorun sebebiyle iki kez düştüm. bu düşmeler bir kamyon tekerinin yanında gerçekleşebilirdi. motorla çok düşük hız ve düşük devirde (rölanti değil) bir yerden u dönüşü yaparken yada bir iki kez ara gazı verir gibi yaptığınızda emme manifoldundan geri tepme yaparak stop ediyor. bazen de geri tepme yaparak poff diye bir ses geliyor ve anlık stop eder gibi oluyor ama etmiyor. ilk bir kaç bin km bunu inceledim dikkat etmeye çalıştım bir iki kez düşme tehlikesi geçirdim ve servise gittim. servisin standart yanıtı "bu normal ya, bu bilmem ne modelinde de vardı" oldu. (varadero demiş olabilir) bir scooter yada basit bir çin malı motorda çok sırıtmayacak bir olay belki ama dün gece etiler'de bir yokuşta (ikinci kez) düşmeme ve hafif yaralanmama sebep oldu. hiç motordan anlamayan artçım bile "motor nası bir anda stop etti öyle" diyerek içimdeki yarayı deşti. motor ile yokuş yukarı çıkarken dönme anında oldu kaza. yokuşu ikinci viteste çıktıktan sonra sola dönmek için bire alınan vites ve tekrar gaza dokunmam ile motordun pofff diye bir ses geldi ve stop etti. sola döneceğim için yatırdığım motor bir anda durdu. sonuç motor yerde.. çok şükür yokuştan inen bir araç yoktu da hafif sıyrıklar ve artçının suratıma attığı tekme ile kurtulduk. ilk düşme de ayaklarımı yerden kestiğim bir anda motorun stop etmesiydi ve yine devrildi. bu arada motorun stop etmesini biniciye bağlayabilirsiniz tabiki ama bunun için düz vitesli olması gerekirdi. motorum dct yani debriyajsız olan otomatik vitesli versiyondur.

    netleştiremediğim, beni motordan ve servisten soğutan başka bir konuda lastiklerle ilgili. gece 12 suları ortaköy'de oturan bir arkadaşımın yanına giderken arnavut kaldırımı bir sokakta 40 km/h ile giderken girdiğim bir çukur nedeniyle ön lastik oracıkta patladı. uzun yola hatta moğolistan'a gitmeyi düşündüğüm motor arnavut kaldırımında bulunan sıradan hatta çok sıradan bir çukurda patlamıştı. gece yarısı motoru orada bırakarak eve dönmek zorunda kaldım. hafta sonu olması nedeniyle motor orada 2 gün kaldı. atatürk sanayi sitesinde dükkanı olan arkadaşım bir adam gönderdi ve aynı marka şambrel ile iç lastiği sokak ortasında beraber değiştirdik. bu konu çok canımı sıkmıştı. bu kadar kolay patlayabilen bir lastikle uzun yola çıkmak beni korkutmuştu. üretim hatası vs gibi düşücelerle kendimi avutuyordum ki 1 hafta sonra karaköy güllüoğlunun karşısında bir kaldırıma bıraktığım motor geri döndüğümde yine janta oturmuştu. o şekilde 500 metre kullandım ve hava vurdum. 1-2 saat sonra tekrar iniyordu. servise gittim ve patlak noktanın iç kısma baktığı yani janta bakan kısımda olduğu anlaşıldı. ama servis jantla ilgili olabilecek sorunu kabul etmeyerek "içinde ters de dönmüş olabilir" dedi. ayrıca iç lastikli modellerin sürekli patlayacağını buna alışık olmam gerektiğini söyledi. 10 yıllık motorcuyum (yaz-kış) motorlarımın lastik patlama sayısı 5'i geçmez ama 50.000 tl'ye aldığım motorun hafta iki kez patlamasına bile alışık olmam gerekiyor. örnekler bile verildi bu konuda. neyse incelediler şambrel değişmesi lazım dediler. değiştirdik ama benim motora ve lastiğe güvenim kalmamıştı. bu şekilde de 2 hafta kadar kullandığım motor gece yarısı e-5'de 120 km/h hızla giderken bir anda tekrar janta oturdu. kan beynime sıçramıştır artık. şehitliğin önüne çektiğim motorun lastiğine yarım saat baka kaldım sinirden. sigara olsa içerdim (kullanmıyorum) başlarım lastiğini de jantını da motoruna da diyerek inik lastik ile bastım gaza ve yakın bir yerde tanıdık birinin evinin önüne bıraktım. sabah kalkar kalkmaz servisin yolunu tuttum. servis hiçbir zaman hatalı olmuyor... "abi senin ön lastik gitmiş" dediler. lanet ettim 1000 tl para verdim alman malı bir lastik siparişi verdim 3 gün sonra yeni lastik geldi taktık ve 2 haftadır kullanıyorum. bir kaç kere ankara'ya gittiğim motorla istanbul dışına bile çıkmam artık.

    sonuç olarak hevesle satın aldığım motoru satmaya karar verdim. ettiğim zarara mı yansam gül gibi nc750'yi sattığımamı bilemedim. motordan soğudum yeminle. ama şunu anladım milyon dolarlık reklam kampanyaları, motoru test eden duayenlerin yalan yanlış yorumları ve testleri hiçbir şekilde yeni çıkmış bir motoru aldıramaz bana. bu motor belki 4-5 yıl sonra daha kaliteli ve sorunlarından arındırılmış olarak piyasaya çıkacaktır belki ama şu an maalesef... bunu acı bir şekilde öğrendim. sahibinden.com'da bulunan ilanların fazlalığı da aldığım kararda yalnız olmadığımı gösteriyor.

    evde kırmızı vespa primavera var bir tane, onu kullanacağım sanırım. kafam çok karışık. nereden nereye...

    not: satın almak isteyen olursa piyasanın en uygununa vereceğim motoru.
37 entry daha
hesabın var mı? giriş yap