669 entry daha
  • 4 senedir farklı şehirlerine* yaptığım ziyaretlerle hakkında biriktirdiğim izlenimler:

    -ülkenin toprakları tarım açısından çok verimli, ülkenin bayrağı da buna uygun olarak sarı buğday-ayçiçek tarlalarını ve mavi gökyüzünü simgeliyor.
    -ayçiçeği yağında dünyanın; tahıl, şeker ve balda ise avrupa'nın en büyük üreticileri arasında.
    -ülkenin fiziki özellikleri trakyanın ölçeği büyütülüp ağaçlandırılmış hali gibi.
    -euro 2012 sayesinde modernleştirilen havaalanları ilk aşamada gözünüzü boyasa da, havaalanından çıktığınız anda bambaşka bir ülkeyle karşılaşıyorsunuz.
    -bozukluğuyla meşhur yolların bu sene ilk kez düzelmeye başladığını gördüm.
    -yine de şehirler arası ulaşım için imkan varsa tren yolculuğu hem daha dakik, hem de daha güvenli. şu site üzerinden biletlerinizi satın alıp yazıcı çıktısıyla trenlere binebiliyorsunuz. örnek olarak ülkenin kuzeyini kiev'den geçerek baştan başa kat eden lviv-kharkiv treni, yolculuğunu 20 saate yakın sürede tamamlıyor.
    -şehirler arası otobüs yolculukları minibüs-midibüs tipi araçlarla yapılıyor. araçlar alabildiği kadar yolcu alarak ve geçtikleri her yerleşim biriminde durarak gittiğinden yolculuk süreleri çok uzayabiliyor.
    -yaptığınız kısa-uzun yolculuklarda birbirini tanımayan yolcuların bir anda birbiriyle konuşmaya başlamasına, diğerlerinin de onlara katılmasına ve otobüsün kahve ortamına dönüşmesine şahit olabiliyorsunuz.
    -şehirlerde yerleşim için sovyet döneminden kalma dikdörtgen büyük binalardan oluşan siteler hakim.
    -son yıllarda birçok şehirde yerleşim için yeni binalar yapılıyor.
    -gelir düzeyi yüksek olanlar, siteler yerine tamamen birbirinden bağımsız arsalara yapılmış villa tipi kurtarılmış bölgelerinde yaşıyorlar.
    -şehir merkezlerindeki yollar geniş caddelerden oluşuyor.
    -eski araçlar (lada, skoda, bmw, mercedes) ömürlerinin son raddesine kadar kullanılmaya devam ediliyor.
    -şehir içindeki çoğu büfe-market, konteynerlerin içinde yer alıyor. kış şartları da düşünülerek vitrinleri minimumda tutulmuş. dışarıdan kapalı olarak düşündüğünüz yerin kapısından girdiğinizde kocaman marketlerle karşılaşabiliyorsunuz.
    -eczaneler (apteka) su, tuvalet kağıdı, envai çeşit bitkisel ürün satışıyla ayrı birer market gibi ve çok yaygın.
    -tuvalet kağıdı olarak saman kağıt rulosuyla karşılaşacaksınız, şaşırmayın.
    -şehirlerde irili ufaklı birçok kahve satış noktası mevcut. ufacık durak büfesinden bile espresso makinesiyle yapılmış kahve (kava) satın alabiliyorsunuz.
    -troleybüsler yoğun bir şekilde kullanılıyor. parası o kadar değer kaybetmesine rağmen gittiğim şehirlerde 4 senedir bilet fiyatı değişmedi. emekli ve engelliler için de ücretsiz olduğundan haliyle en yoğun toplu taşıma araçları troleybüsler oluyor.
    -çok eski troleybüslerin yanı sıra, yeni modeller de kullanılmaya başlanmış.
    -bisiklet spor ya da hobi olarak değil, ulaşım aracı olarak köylerde bile kullanılıyor.
    -sovyet ülkelerinde bolca tüketilen kvası birçok noktadan satın alabiliyorsunuz. markalı olanlarının dışında, hem bira hem kvası pet şişelerde litre usülü satan noktalar mevcut.
    -içki avrupa'ya göre ucuz, bize göre çok ucuz. örnek olarak yerli votkalarının 1 litresini 10 tl'ye alabiliyorsunuz. yüksek alkollü içecekler saat 11:00-22:00 arasında satın alınabiliyor.
    -misafirliğe gittiğiniz evlerde kahvaltı-akşam yemeği fark etmeksizin bir anda ev yapımı şaraplar ikram edilebiliyor.
    -sosyal hayat ya da çalışma hayatında kadın-erkek fazlasıyla eşit. hatta erkeklerin alkol sorunları sebebiyle kadınlar daha fazla sorumluluk ve rol almak durumunda kalıyor. "şu şehrin yüzde 70'i kadın" hikayelerinin sebebi daha çok bu durumdan kaynaklanıyor.
    -her gittiğimde beni en çok restoranların kalitesi ve ucuzluğu şaşırtıyor. özenli dekora ve atmosfere sahip restoranlarda; güzel yapılmış pizzaları, suşileri bize göre çok makul fiyatlara yiyebiliyorsunuz.

    ilk gidişim hakkındaki podcast: spotify apple podcasts
1540 entry daha
hesabın var mı? giriş yap