18 entry daha
  • kitapla yeni yeni haşır neşir olma zamanlarımda rıfat ılgaz'ın bacaksız serisi'ni okuduktan ve çok eğlendikten sonra sadist eski kitapçı amcanın "hmm senin bu 5 ince kitabına karşılık... -raftan jane eyrei alır- bak bu "sert kaplı kalın roman"ı vereyim sana da oku, hem dünyaca ünlü bu kitap. hadi bakayım.." diyerek bana verdiği kitap ve herhalde okuduğum ilk roman.. şimdi, bre sadist eski kitapçı amca.. ben daha 9 yaşında bile değilim, bacaksız kamyon şoförüdür bacaksız sigara kaçakçısıdır takılmışım, pek gülmüşüm, "kitap ne güzel bir şey! ayrıca ferit çok kötü bir çocuk! yaşasın bahri!" nidalarıyla keyiflenmişim, neden bir kız çocuğunun eline böyle travmadan travmaya koşan bir karaktere sahip bir kitap verirsin.. nitekim jane eyre ile ilgili tek hatırladığım, maliye lojmanlarındaki evimizin ışıklığa bakan kilerinde, bir gün içerisinde arada sadece ihtiyaç molaları vererek okuduğum, trt istiklal marşıyla kapandığı halde uyumayı reddedip kitabı bitirdiğim ve bir yerden sonra sayfalar boyunca ağladığımdır. o kadar güldükten sonra o kadar ağlamak pek bir fena gelmişti, neye uğradığımı şaşırmıştım. ama epey bir övünmüştüm, bakın ben bu "sert kaplı kalın roman"ı bir günde okudum biliyor musunuz... hem de çok güzel bir roman... dünyaca ünlüymüş yaa..ya.. bir kız var böyle çok üzüyorlar.. çok üzüyorlar.. çok üzüyorlar..

    şimdi 12 sene geçmiş, bacaksız serisinden spesifik veriler vardır aklımda ama bu jane eyre konusunda hafızam defansif oynamış veri olarak da sadece genel bir hal olarak "üzüntü"yü bırakmıştır, yani ne kabataslak konusu ne de yola çıkabileceğim ufak bi ayrıntısı mevcut değil beynimin hatırlayan kısmında.

    yani özetle, jane eyre böyle "sert kaplı kalın bir roman"dır. dünyaca ünlü hem de... ya...ya...
215 entry daha
hesabın var mı? giriş yap