8 entry daha
  • gelistirilmekte olan kanser tedavilerinden pdt* ve nanoshell tedavisi kemoterapi gibi agir olmadiklari ve minimum zararla tedavi vaadettikleri icin bu aralar oldukca ilgi goruyorlar.

    pdt aslinda bir cesit kemoterapi, ancak farki ilacin lazerle aktive olmasi. ilaclar isikla aktive edilmedikleri surece vucuttaki tedavi bolgesi disindaki diger hucrelere zarar vermiyor. sac dokulmesi, kusma gibi kemoterapi yan etkileri de bu sayede gorulmemis oluyor. ayrica radyoterapiden farkli olarak tekrar tekrar uygulanabilmesi tedavide kesinlik sagliyor. tabi hastalarin ilac verildikten sonra karanlik ortamda kalmalari gerek, ama ilacin vucuttan atilmasi cok surmuyor sanirim.

    nanoshell tedavisi ise 100-200 nanometre caplarindaki dielektrik kurelerin metal kabukla kaplanmasiyla elde edilen ve kure/kabuk kalinlik oraniyla oynanarak istenilen dalgaboyundaki isigi sogurmasi saglanan parcaciklarla yapiliyor. bu parcaciklar vucuda enjekte edildikten sonra istenilen bolge secilen dalgaboyundaki (ki bu dalga boyu vucutta en fazla derinlige en az kayba ugrayarak inen kizilotesi*) lazerle aydinlatiliyor. parcaciklar isigi sogurunca 80 dereceye kadar isiniyorlar ve bu da yapistiklari kanser hucrelerinin olmesini sagliyor. ayrica bu parcaciklara spesifik olarak kanser hucreleriyle kilit olusturan molekuller eklenerek kanserli hucrelerin cevresindeki hucrelere zarar gelmesi de engellenebiliyor, boylece bolgesel seciciligin disinda hucresel secici tedavi mumkun oluyor.

    tabii bu yontemlerin ikisi de henuz gelistirilme asamasinda. insan vucuduna zararsiz/mevcut terapilerden daha az zararli olduklari ispat edilse bile yeni yontemler icin izin almanin ne kadar zahmetli ve uzun bir surec oldugu goz onunde bulundurulunca malesef hayata gecmeleri icin biraz daha beklemek gerekiyor.
46 entry daha
hesabın var mı? giriş yap