842 entry daha
  • olaydan birkaç saat önce, maçka, taksim ve kağıthane tüneli'nin birleştiği, beşiktaş'a giden, inönü stadı'na bakan o yerden geçerken, kalabalık polis grubunu görünce bir vukuat var zannetmiştim. internete bir baktım ki, beşiktaş'ın maçı varmış. trafikten de anlayabilirdim ya.

    yol ağzının girişinde iki polisle karşılandık, ilerlerken stadın etrafında düzenli düzensiz gruplaşmış polisler gördük, dünyanın en güvenli yerlerinden biri olması lazım diye düşünürseniz yanılırsınız. son olaylar bize öğretti ki, bir parkta gitar çalan çocuklar bile teyakkuzda olmakla yükümlüdür. çünkü hiçbir yer, hiçbir şart altında güvenli değildir. halkı koruması beklenen polis, kendini koruyamaz durumdadır.

    oradan geçerken, her zaman yaptığım gibi insanların, polislerin yüzlerine baktım; hepsi gencecik çocuklardı, hatta bir polisimiz acayip yakışıklıydı. şimdi, birkaçı ölmüş diyorlar. bazı şeyler biraz erken ya da biraz geç olsaydı biz de ölebilirdik. otobüsün camları kırılır, bilyeler vücudumuza isabet ederdi. sol kolumun yarısı olmazdı. bacağımı göremezdim. kulaklarımda sirenlerle karışık çınlama sesi... gökte siyah siyah bulutlar, bir gayretle doğrulma çabaları, yerde kızıl akan yataksız bir nehir... hayatının ahvaline romantizm kasmak için ne ideal bir an!

    öte yandan, devletlerin politikalarını belirlerken duygusal olmak gibi bir lüksü yoktur. gerçekler üzerinden durum değerlendirmesi yapılır ve tedbirler, ıslahatlar, bu gerçeklerin ışığında gerçekleştirilir. işte tam da bu yüzden, cânım memleketimi orta doğu denen keşmekeşin parçası haline getirenlere, bunu görev addedenlere karşı anlayıştan yoksunum. bir aileyi bile yönetmekten aciz olan sizler, yüz sene evvel bu bataklığı binbir gayretle aşanların hatıralarına hakaretler yağdırdınız. bu ülkeyi sevmediğiniz için değil belki ama, anlamadığınız için mahvettiniz. şimdi, mahvettiğiniz haliyle tepe tepe kullanın.
673 entry daha
hesabın var mı? giriş yap