37 entry daha
  • 15 gün önce yazdığım yazıda ibrenin hayır'a doğru seyrettiğini söylemiştim. (bkz: #66128607)

    1 haftadır yaptığım geziler ve incelemeler sonrası rüzgarın terse döndüğünü görüyorum. ankara özelinde konuşuyorum. ankara'nın büyük-küçük ilçe ayrımı yapmaksızın, yoksul insanların yaşadığı mahallelere gittim.

    belediye'nin her ay yaptığı gıda yardımı ve kış aylarında yaptığı kömür yardımı ileri seviyelere ulaşmış. patates,soğan ve daha birçok şeyin yardımı yapılıyor. ben buna kesinlikle karşı değilim. eğer yoksulluğa, işsizliğe kalıcı çözümler üretemiyorsan; bunları yapmak zorundasın.
    (yardımlarla yaşayan insanlarla konuştuklarımı anlatacağım için bunu yazdım. o psikolojiyi anlamanız için.)

    yoksul mahallelerde genelde kapılar açılmaz ve insanlar konuşmaktan çekinirler. iş sebebiyle oralarda "dolandığım" için ve o yoksul mahallelerde büyüdüğüm için insanlar beni anlarlar ve konuşurlar.

    500'den fazla insanla konuştum. sonuçlar enteresandı. 400'den fazla kişi evet dedi! gerisi de evet'e meyilliydi. çok şaşırdım ve üzüldüm. bunu hiç beklemiyordum. nedenleri hep aynıydı: "yaşamakta güçlük çekiyoruz, allah razı olsun devlet yardım yapıyor, boğazımıza iki lokma ekmek giriyor." inanın buna benzer o kadar çok cümle işittim ki; hayır diyenler de evi arabası olan durumu iyi ; zengin esnaflar ve ekstra olarak işlerinden atılan yurttaşlardı.

    yaşamakta zorlanıyorsan, açsan; demokrasi ve özgürlük kavramlarının senin için hiçbir önemi kalmıyor. "mazallah hayır çıkar da aç kalırsak ne olacak " dersin sen de.

    durumu görece iyi ve rahat olan yurttaşlar ise; demokrasi, özgürlük, hukuk gibi şeylere bakıyorlar. ve normal olarak katı bir hayır savunucusu oluyorlar.

    bu getirilmek istenen sistem hakkında çokça yazı yazdım. anti demokratik sistemlere örnek olarak 50-60 yıl sonra ders kitaplarına konu olacak. hiç şüphem yok. ekonomi dipte, savaş her yerde, mutsuzluk had safhada, zenginlerin ülkeden kaçıştığı; biz gariban sosyal demokrat, sosyalist ve atatürkçülerin cefasını çekeceği bir dönem olacak. "uzun ömürlü mü?" veya "kısa ömürlü mü?" olacak orasını göreceğiz.

    evet veren insanların psikolojisini anlayın diye yazdım. sen bir umut, bir proje ortaya koymalısın. felaket senaryolarıyla, "diktatörlük gelecek eyvah"'larla evet'leri hayır'a çeviremezsin. sadece hayır'ları konsolide edebilmene yarar. lakin bu seçimde erdoğan severlerden oy alman gerekiyor. başka türlü hayır çıkma ih-ti-ma-li yok!

    7 haziran veya 1 kasım seçimlerini baz almayın. yanlış çıkarımlar elde edersiniz. 2010 referandumu ve cumhurbaşkanı seçimini dikkate alın. katılımın düşük olacağı bir seçim olacak. %74-75 katılım bekliyorum. (10 nisan editi: o günlerde seçime ilgi alaka oldukça düşüktü, bu yazıdan sonra gündem yoğun geçti. avrupa ile kavga, ekonominin dibe çökmesi başlıca yaşanan olaylar. ocak-şubat aylarındaki sakin referandum havası birden; 1 kasım seçimlerinin öncesi gibi bir atmosfere döndü. bu nedenlerden dolayı seçime katılım %80 üstü olacaktır. akp'nin stratejisi kararsızları sandığa götürecek gibi görünüyor. bu kararsızların büyük bölümü 7 haziran'da sandığa gitmeyip 1 kasım'da akp'ye oy veren 25-35 yaş grubu siyaset ile işi olmayan yurttaşlardır. evet çıkarsa tekrar "ekonomi düzelecek" teması iyi işlendi. ha sandığa kim gitmeyecek derseniz; hayır vermeye meyilli fakat seçmen kütüğünü okuduğu şehre aldırmayan üniversite gençliği başta olmak üzere, yine hayır savunucusu orta yaş grubu -bazı- sevgili chp'li yurttaşlarımız seçimi sallamayacaktır ve seçim akşamı rakı sofrası için hazırlık yapacaklardır. çünkü kafa olarak nakavt olmuş durumdalar. evet çıkarsa beyinlerinin tamamen yanması da muhtemeldir. )

    2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde rte %52 oy oranıyla kazanmıştı. katılım %73'dü. ve ilginç olan selahattin demirtaş vardı o seçimde. %10 oy aldı. şimdi demirtaş yok, partisi de yok. kürt seçmenlerin katılımı oldukça düşecektir. bu da evet'e yarayacak şüphesiz. rte'yi en az %52 olarak düşünmelisiniz. ve ona göre çalışmalısınız.

    bakıyorum muhalif yazarlara ve portallara yazılan şu: hayır oyları önde ve bunlar 7 haziran'da %40 aldı zaten goygoyu yapılıyor. evet bu bir goygoydur. hayatımızı kökten değiştirecek bir sistem seçimi kapımızdayken bu aymazlık, pişkinlik kabul edilemez. hiç mi akıl veren yok size? bu kadar mı romantizme saplandınız.

    sen açacaksın cumhurbaşkanlığı seçimini rte nereden yüksek oy oranı yakalamış bakacaksın. ve oralara özel çalışma metodları geliştirip, onlar ile duygu birliği sağlayacaksın. üretken olacaksın ezberci değil. emek vereceksin. anlamaya çalışacaksın. atatürk dersen kayıpsın. arabalarla izmir marşı açıp dolaşırsan yine kayıpsın.

    şöyle bir olay var. sen o mahallelere sadece 4 yılda bir kez gidiyorsun. çikolata, lokum dağıtıyorsun. büyük otobüslerle izmir marşı açıp iki tur atıp dönüyorsun. bir daha da gelmek yok. bu insanları erdoğan'a mecbur eden aha bu gavatlardır. senin benim suçumuz yok. muhalefet yaptıklarını sanıyorsunuz. sosyal medya'dan veya haftalık toplantılarda konuşmak kolay. ağzınıza bir parmak bal çalıyorlar. örgütmüş bilmem neymiş. fasa fiso. hepsi kendini düşünüyor. cebini düşünüyor.

    rte'nin cebinde tuttuğu %52 ve mhp'lilerin vereceği destek ve hdp'lilerin sandığa gitmeyişini hesaba katarsan iş hiç de olumlu görünmüyor. ve maalesef sevgili muhalafetimiz yine kendini tatmin etmeye, o çok sevdiği siyasi mastürbasyona başladı. referandumu atatürk-erdoğan tartışmasına çekerseniz; ibre evet'e döner. izmir marşı ile hayır derseniz yine evet'leri arttırırsınız. (burada halk erdoğan, atatürk'ten daha değerlidir demiyor fakat bunlar yine boş boş konuşuyor diyor. )

    izmir marşıyla seçim kazanılsaydı; halkın bu marşa sempatisi olsaydı; chp şuan iktidar partisiydi. hiçbir karşılığı yoktur arkadaşlar. yok! bunu anlayın artık. atatürkçülüğün karşılığı chp'nin aldığı oy oranı ve belki +5 puan üstüdür. hepimizin birbirimize ihtiyacı var. atatürkçü kardeşim: muhafazakarları dışlama, hor görme. kürtlere nefret kusma. başka türlü sen bu ülkeyi yönetemeyeceksin. lütfen değiş lütfen.

    bazı arkadaşlar sanal yaşıyor. evet diyenlerle hiçbir teması yok. youtube'dan açıyor sokak röportajlarına bakıyor. altına da şuna bak cahil hepsi diye yorum giriyor. ya neye derman oluyorsunuz ki böyle? ne yani? "evet” vermeyi düşünenlerin daha da çok “evet”’e sarılmasını sağlıyorsunuz. gizli evet'çi arıyorsanız kendinize bakın öncelikle.

    gerçekten hayır çıkmasını istiyorsanız. bu konuda samimiyseniz; insanlara “evet çıkarsa” hayatınız kötüleşecek demeyin. zaten hayatları kötü. “hayır çıktığında” her şey çok güzel olacak deyin. 7 haziran öncesi chp iyi çalışmalar yürüttü. projeler üretti. sürekli papağan gibi tekrarlaması lazım. insanlar bu seçime erdoğan, akp ve diğerleri açısından bakıyor. diyor ki: bunlar var işte chp'ye mi vereceğiz? erdoğan gidince daha mı iyi? ne yapacağız? diyorlar. bu seçim o yüzden iktidar seçimlerine benziyor. evet bu bir referandum ama; halkın çoğunluğu olaya böyle yaklaşıyor. bu seçimde hayır çıkarsa; chp ve muhalefet büyük bir atakla oy oranlarını arttıracaktır göreceksiniz. hayır çıkarsa iktidar değişimi muhtemeldir. ilerleyen seçimlerde tamamen fişi çeker halk. ama evet çıkarsa da sittin sene iktidar değişmez.

    10 nisan editi:
    ideoloji ayrımı yapmadan, etnik köken, inanç ayrımı yapmadan, cinsiyet ve yönelim ayrımı yapmadan, yaşam tarzı, maddi ve manevi imkan ayrımı yapmadan; hep birlikte "demokrasi" dersek, "özgürlük" dersek; hiçbir güç bizim karşımızda duramaz. farklılıklarımız bizi bir arada tutan şeydir. lütfen inanın, hayal edin. eminim ki bu hayali taşıyan benim gibi milyonlar var. edebiyatın, bilimin, sanatın, sevginin egemen olduğu bir ülke. neden olmasın ki? sürekli yeni insanları aramıza katmalıyız. ayrıştırıcı, küçümseyici, üstten bakan olmamalıyız. insanları hor görmeyi bırakıp kucaklayıcı olmak gerekiyor. o cahil, diğeri abaza, biri keko, bir başkası faşist, yok diğeri vatan haini bilmem ne. bu tavırda devam ettiğimiz sürece her zaman "aşırı"'lar " ve "yaşlı"'lar iktidar ve muhalefet olacaklar.

    değişim için önce bizlerin değişmesi gerek. peki bunu ne kadar istiyoruz? 60-70 yaşındaki adamların kaderimizi belirlemesine izin vermeye ve çaresizce izlemeye devam mı edeceğiz?

    insanlarımız kötünün iyisi birine, ülkenin son 50 yılındaki en kötü zamanlarını yaşatmasına rağmen destek vermeye çalışıyor. neden peki? hiç düşündün mü? o kadar büyük bir antipati toplamış ve halka hiç temas edememiş bir muhalefet partisi var ki ortada. alternatif bir parti göremiyor. işin ilginci biz muhaliflerde göremiyoruz.

    bu seçimde evet çıkarsa bu seçimi sen kaybetmiş olmayacaksın. elinden geleni yaptın. aileni, arkadaşlarını geçtim; tanımadığın insanları bile ikna etmeye çalıştın. belki gözaltına alındın, belki şiddet gördün. fakat sen vicdanlarda zaten kazandın. ve bu referandumda hayır çıkarsa senin sayende olmuş olacak.

    evet de çıksa, hayır da çıksa; bu vasat performansla 7 yıldır başkanlık yapan kişi başta olmak üzere, 20-30 yıldır aynı partide yüksek mevkilerde görev alan koltuk sevdalısı o büyük güruh kaybetmiş olacak.

    enseyi karartma. ve unutma: referandum'dan evet'de çıksa; hiçbir şeyin sonu değil. bu ülke bizim. umudunu asla kaybetme. mutlu ve huzurlu bir türkiye dileğiyle...
1989 entry daha
hesabın var mı? giriş yap