30 entry daha
  • arapları kötülemekten çok onları batılılar için normalleştirme amacıyla yapılmışa benzeyen film.

    evet, arapların tembelliğinden vs dem vuruluyor, ama bunların hepsi sempati uyandırma amaçlı gibi. film neredeyse saudi kültür bakanlığı desteğiyle çekilmiş bile denebilir. sadece profesyonellik çerçevesinde belli konularda bir doz hicive izin vermişler, ve bu da filmi hem komik-sempatik hem de gerçekçi ve izlenilebilir yapıyor.

    ama kesinlikle arapları kötülemek gibi bir derdi yok filmin. tersine diyor ki, burası çok kültürlü bir ülke, batılı olarak gelip buraya yerleşsen çok da rahat yaşar, kabuğunda kalıp yaymadığın sürece partiydi, içkiydi, bunlardan bile mahrum kalmadan devam eder gidersin. arabistan senin gibiler için bir fırsatlar ülkesi, her şey geniş, ferah, trafik yok, deniz, tatil, güneş var, iş var. kuralcı görünsek de sorun etme, adam yemiyoruz diyor.

    filmde bir noktada örtülü kadın doktor bile var. onu gördüğünüz an zaten filmin ana mesajının "biz o şekilde kapalı bir rejim değiliz, dozunda olduğu sürece her şeye izin var" tipi bir şey olduğunu anlıyorsunuz. tom hanks kimle karşılaşsa zaten amerikaya gitmiş, orada okumuş falan çıkıyor, buna alt tabaka arabistanı temsilen filme konmuş ve sonra çok iyi arkadaş olacağı taksici bile dahil.

    bir ara taksicinin dağdaki köyüne gidiyorlar, arabistan'ın fakir kısmına da şahit oluyorsunuz, tom hanks oraları çok beğeniyor, develerin resimlerini çekiyor. herkes sıcak samimi, saf ama iyi insanlar. namaz kılanlar, lebbeyk çekenler gayet gerçekçi.

    film baştan aşağı batılılar için bir arabistan reklamı gibi, zamanın durduğu, inşa halinde bir tatil beldesi olarak gösteriliyor arabistan.

    o yüzden çok da böyle kötüleme odaklı olduğunu düşünmüyorum. son yıllarda şehir ve ülke odaklı, turistik gezi niyetine seyredilebilecek o kadar çok feel good movie çekiliyor ki. son james bond veya inferno, taken gibi filmlerin hep istanbulu türkiyeyi yabancı gözüyle gezen insanları anlatması tesadüf değil, veya düşünürseniz birden bire ilham gelmiş gibi russell crowe, türk oyuncular da oynatarak the water diviner diye türkiye tarihi üzerine bir hollywood filmi çekti değil mi, batı'da reklamı bile yapılmamış bir film aslında. süperkahraman filmlerinde bile artık tek filmde dünyanın 7-8 ayrı turistik bölgesine gidip oralarda dövüşüyorlar, en son gelip final dövüşü tabii gene new york'ta oluyor.

    yani a hologram for the king de büyük oranda tanıtım amaçlı gibi görünen bir film. tabii benim için tom hanks önemli, adam ne çekse izlerim ben, sorun etmem.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap