28 entry daha
  • her izlediğimde aynı yorumu yapmama neden olan mantık hatası barındıran film. şöyle ki;

    zeki alasya'nın kız arkadaşı ayten (bkz: suna yıldızoğlu) babasının(recep amca) * fenalaştığını belirterek zeki ve metin’den yardım ister. ayten babasının nefes alamadığını söyler. zeki doktorun gelip gelmediğini sorunca ayten ‘’ doktor biliyordu böyle olacağını ilaç vermişti ama…’’ der. metin akpınar vermediniz mi ilaçları diye sorar. ayten annesiyle göz göze gelir, annesi hüzünle gözyaşı döker. sessizlik sonrası zeki biraz babacan, azıcık artist tavırla ‘’ver reçeteyi’’ der. ikili evden çıkarken metin ‘’bir doktor göndeririz hemen merak etmeyin’’ diye tembihler, anne ve kızın yüzünü güldürür.
    her zaman işe geç kalan zeki ve metin aynı gün affedilmez, işten çıkarılır, soluğu meyhanede alırlar. kovulmalarını dert ederek içerler. paramızın son kuruşuna kadar içelim der zeki. içerler, içerler, içerler…bu arada recep amca evde muhtemelen nefes alamaz, alamaz, alamaz. o gece sokakta sızan zeki ve metin ayılıp gündüz vakti eve giderken bakkal rıza’dan recep amcanın ölüm haberini alınca ayten'in evine giderler. ‘’hani doktor gönderecektin!!!?, ilaç alacaktın !!!? diye sorması gereken ayten kapıyı açınca ağlayarak zeki’ye sarılır. bir gün önce geleceği vaat edilen doktor, ilaç unutulmuştur. ne ayten bahseder bundan, ne de ilaçları alamamanın ,doktor gönderememenin verdiği mahcubiyetten, sorumsuzluktan dolayı vicdan azabı çekmesi gereken zeki ve metin.
    edit: imla
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap