34 entry daha
  • birincisi ve bence en önemlisi zaman kullanımı; maçın ortasında özellikle blitz ve rapid maçlarında her iki oyuncunun da sanki ellerinde pimi çekilmiş bomba varmışçasına derin hesaplamalara girmeden süre tüketim sırasını karşıya geçirme çabası. haliyle kıza zaman içerisinde sağlam hesaplamalara girilemeyince kazanma ya da kaybetmenin ince çizgisinde gidip gelen oyunun bi hamle de +9 ken bi hamlede -9 olabilme durumu. bu şartlar altında sakinliğini koruyup, zaman kullanımını doğru ve zamanında yapan bir oyuncunun haliyle daha iyi hesaplayacağı ve bunun zamanla deneyimlenmesi sonucu şüphesiz gerçek hayatta nadal gibi çelik gibi sinirlere sahip olma lüksü.

    ikincisi, hayatta her şeyin zeka olmadığı aslında çoğu şeyin çalışmak olduğudur; satrançta bir yığın oyun açılış teorisi , oyun ortası taktik ve stratejileri ve oyun sonu etütleri gibi bilinmesi gereken çeşitli hususlar vardır ki her büyük ustanın bunlara ne kadar vakit ayırdığı aşikardır tabii cabaplancayı ayrı tutmak lazım:). bu da bize gerçek hayatta bitmek tükenmek bilmeyen bir çalışma arzusu ve azmi vermeli bence hayatta bir şeyi başarmak için.

    bir diğer üçüncüsü ise, fırsatları değerlendirebilmektir; satrançta asıl önemli olanın rakip şahı mat etmek olduğu unutulmamalıdır ki bu da bize aletlerin sayısal bir anlam ifade etmediği yeri geldiğinde kaz gelecek yerden tavuk esirgenmeyeceğini gösterir. bu da gerek rakibin hatası gerek oyuncunun parlak bir hesaplama sonucu kombinezon atmasına olanak vermektedir. burda da michael talı ayrı tutmak yerinde olur ama tabiki de:) kendisinin de dediği gibi "bi doğru fedalar vardır bir de benimkiler" sözü onun oyunu rakibinin çoğu zaman, zaman sıkışması sürecinde , doğru savunmayı bulamaması sayesinde kazandığı bir gerçektir. velhasıl kelam bunu gerçek hayata yansıtacak olursak da yeri geldiğinde fırsatları kovalamalı ve girişken olmalıyız bunları başarabildiğimizde de özgüvenimizin perçinleneceği aşikar.
415 entry daha
hesabın var mı? giriş yap